34/a- Hani biz meleklere `Adem'e
secde ediniz " dedik de hemen secde ettiler.
Yalnız iblis kaçındı,
kendini büyük gördü ve kâfirlerden oldu.
Yeryüzünde kargaşa çıkaracak
ve kan dökecek olan, bununla birlikte kendisine, onu meleklerden
daha üst düzeye çıkarıcı sırlar sunulan bu
yeni varlık için, bu lütuf son derece onurlandırıcı
bir durum. Ona bilgi sırrı yanında, gideceği
yolu kendi isteğiyle seçmesini mümkün kılan
bağımsız irade sırrı da verildi.
Ayrıca o, karşısına çıkacak yol
ayrımlarında iradesini bu yollardan biri üzerine yoğunlaştırmasına
imkân veren çift yönlü, esnek bir karaktere sahip olduğu
gibi şahsî çabası ile Allah'ı bulabilecek,
Allah'ın varlığını kavrayabilecek yetenek
de verilmiştir kendisine. Bütün bunlar insanı onurlu
kılan sırlardan sadece bir kısmıdır.
Melekler, Allah'ın yüce
emrine uyarak Hz. Adem'e secde ettiler. Ama:
34/b- Yalnız iblis kaçındı,
kendini büyük gördü ve kâfirlerden oldu.
Burada kötü tiynetin ne olduğu
somut biçimde ortaya çıkıyor: Yüce Allah'ın
emrine karşı gelmek... Üstün olanın üstünlüğünü
onaylamaya yanaşmamak... Günahı üstünlük taslama
aracı haline getirmek ve bile bile gerçeğe gözünü
kapamak...
Bu ayetten anladığımıza
göre İblis, bir melek değildi, sadece onlarla birlikte
yaşıyordu. Eğer meleklerden biri olsaydı, yüce
Allah'ın bu emrine karşı gelmezdi. Çünkü başta
gelen özellikleri, onların "Allah tarafından
kendilerine verilen emirlere karşı gelmemeleri, verilen
emirleri yapmaları"dır.(Tahrim Suresi, 6)
Ayetteki "istisna"
ifadesi, İblis'in meleklerden olmasını
kanıtlamaz. Onun onlarla birarada yaşaması bu
istisnayı mümkün kılar. Meselâ "Falancaoğulları
geldi, Ahmed hariç" cümlesinde Ahmed'in sözkonusu "Falancaoğulları"ndan
değil de onların sadece bir yakını
olmasının mümkün oluşu gibi. Kur'an'ın
belirttiğine göre İblis, Cinn'lerdendir. Allah cinleri "Koyu
ateşin dumanından yaratmıştır.(Rahman
Suresi, 15)·Bu açıklama, şeytan'ın
meleklerden olmadığının kesin bir delilidir.
İşte şimdi gözlerimizin
önünde hiç bitmeyecek bir savaş alanı beliriyor.
İblis tarafından temsil etilen kötülük tiyneti ile
Allah'ın yeryüzündeki halifesi arasındaki savaş...
Alanı insan vicdanı olan sürekli bir savaş.
İnsanın iradesine sarılması, Rabbine
vermiş olduğu söze bağlı kalması
oranında iyiliğin galip geleceği, buna
karşılık ihtiraslarına boyun eğerek
Rabbinden uzak düşmesi oranında kötülüğün
üstünlük kazanacağı savaş. Ayetleri okumaya
devam ediyoruz:
|