|
264- Ey müminler, tıpkı Allah'a ve Ahiret gününe
inanmadıkları halde başkalarına gösteriş
olsun diye mallarını harcayanların
yaptıkları gibi, sadakalarınızı
başa kakarak ve onur kırma aracı haline getirerek
boşa çıkarmayın. Böylesi, sağanak
halindeki bir yağmura tutulunca, çır çıplak
kalan toprakla örtülü bir kayaya benzer. Bunlar yaptıkları
iyilikten hiçbir şey elde edemezler. Allah kâfir topluluğu
doğru yola iletmez.
265- Buna karşılık mallarını
Allah'ın rızasını elde etmek ve gönüllerindeki
imanı pekiştirmek için harcayanların durumu da yüksekçe
bir tepedeki bol yağmur alarak ürünlerini iki kat olarak
veren ve bol yağmur görmediğinde de mutlaka çisinti
gören verimli bir bahçe gibidir. Hiç kuşkusuz ne
yaparsanız Allah onu bilir.
GÖSTERİŞ ve BAŞAKAKMA
İşte bu birinci sahnedir...
Görünüm, durum ve sonuç bakımından birbirine
karşıt iki manzaradan oluşan tam bir sahne... Her
manzaranın resim ve gösteri sanatı açısından
birbiriyle uygunluk arzeden cüzleri bulunmaktadır.
Aynı şekilde bu cüzler, külli manzaranın temsil
ettiği, somutlaştırıp
canlandırdığı duygu ve anlamlarla da bir
uyum içindedirler.
Birinci manzarada biz, katı bir kalp
karşısında duruyoruz.
"Allah'a ve Ahiret gününe inanmadıkları
halde başkalarına gösteriş olsun diye
mallarını harcayanların yaptıkları gibi..."
Bu kalp imanın yüceliğini hissetmemekte ancak bu
katılığını riya örtüsüyle
kapatmaktadır. Riya ile kaplı bu kaskatı kalbi, "...toprakla
örtülü bir kaya..." temsil
ediyor. Nasıl ki riya, imandan yoksun kalbi örter, onun
gibi hafif bir toprağın,
katılığını gözlerden sakladığı
bitkiden ve yumuşaklıktan yoksun bir taş.. "...Sağanak
halinde bir yağmura tutulunca çırılçıplak
kalır..." Şiddetli bir yağmur o hafif
toprak örtüsünü giderince, hiçbir bitki yetiştirmeyen
ve hiçbir meyve vermeyen kayanın
katılığı ve kasaveti ortaya çıkar.
Tıpkı malını insanlara gösteriş yapmak
için infak edenin hiçbir iyilik, hiçbir sevap elde edememesi
gibi...
Buna karşılık sahnede yeralan ikinci manzarada
ise; iman ile onarılmış, sevgiyle yücelmiş,
malını "Allah rızası için" ve hayırda
sabitleşip, imandan kaynaklanan ve vicdanın
derinliklerinde yereden güven duygusuyla infak eden bir kalp
yeralmaktadır. Riya ile örtülü katı kalbi,
üzerinde topraktan bir örtü bulunan kaya temsil edince,
mümin kalbi de bir bahçe temsil etmektedir. Bu bahçenin toprağı,
üzerinde bir avuç toprak bulunan kayaya karşılık
münbit ve derincedir. Manzaradaki şekillerin uygunluk
oluşturması için bir tepenin üzerindeki bahçeye karşılık,
üzerinde bir avuç toprak bulunan kaya yeralmaktadır.
Şiddetli bir yağmur yağdığı zaman
oradaki hafif toprak örtüsünü giderdiği gibi buradaki
verimli toprağı gideremez. Üstelik bu, toprağı
canlandırır, verimini artırır ve
yeşertir.
...Bol yağmur alarak ürünlerini iki kat olarak verir..."
Sadakanın, mümin kalbi temizleyip Allah ile olan bağlarım
güçlendirdiği, malını temizlediği ve yüce
Allah'ın da onun malını dilediği
şekilde arttırdığı, ayrıca, müslüman
cemaatin hayatının da infak ile arınıp, düzeldiği
ve geliştiği gibi yağmur da bu toprağı
canlandırır.
"...Bol yağmur almasa da..." Çok
şiddetli olmasa da verimli bir toprak için hafif bir "..Çisinti..."
hatta daha da azı yeterlidir.
Bu manzaralar karşılıklı, bölümleri
uyumlu, uyum ve tavır mucizesi denecek bir yöntemle
sunulan, kalbin derinliklerinde somutlaşan tablolarda
temsil edilen, sezgiler ve duyguları karşıt durum
ve duyumlarla birlikte tasvir eden ve
şaşırtıcı bir kolaylıkla yolunu seçmesini
kalbe ilham ettiren mükemmel bir sahnedir. Sahne bir yönüyle
gözlere ve görmeye hitap ettiğinden ayrı zamanda görüntülerin
arka-planındaki yüce Allah'ın görüş ve
bilgisine döndürüyor işleri... Bu
yüzden şimdiki ayetin sonuç
cümlesi kalpleri okşar bir üslupta geliyor:
"...Hiç kuşkusuz ne yaparsanız Allah onu
bilir.":
İkinci sahne ise başa kakma ve eziyet etmenin
sonucunu ve sadaka sahibinin hiçbir güç ve yardıma güç
yetiremediği ve sadakanın etkisinin giderilmesine engel
olamadığı bir zamanda sadakanın izlerinin
nasıl silindiğini temsil etmektedir. Bu temsil, içindeki
herşeyin güven ve rahattan sonra yok olduğu bu kötü
sonuç için duygulandırıcı ve fakat sert bir
canlandırmadır.
|
|