|
263- Tatlı söz ve hoşgörü, peşinden
başa kakma ve onur kırma gelen sadakadan daha iyidir.
Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, O Halimdir.
Böylece, arkasından eziyet gelen sadakanın geçerli
olmadığı güzel bir sözün, hoşgörülü
bir duygunun çok daha iyi olduğu gerçeği
yerleştirilmiş oluyor. Güzel bir söz, kalplerin
yaralarını sarar, onları hoşnutluk ve güler
yüzlülük duygularıyla doldurur. Bağışlama,
ruhların kinlerini temizler, yerine kardeşlik ve
doğruluğu yerleştirir. Bu durumda güzel bir söz
ve bağışlama sadakanın birinci görevini;
ruhların arındırılması ve kalplerin
yakınlaştırılması görevini yerine
getirmiş olmaktadır.
Sadakanın, verenin alana karşı bir üstünlük
aracı olmadığını, yalnızca Allah'a
verilen bir borç olduğunu belirtmek için hemen arkasından
şu ayet geliyor:
"Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı
yoktur. O Halimdir."
Onun eziyet veren sadakaya ihtiyacı yoktur. Hakimdir.
Şükretmedikleri halde kullarına rızık verir.
Üstelik onları cezalandırmakta ve herşeyi veren
kendisi olduğu halde eziyet etmekte acele etmez.
Herşeyden önce varlıklarını bahşeden
O'dur. O halde kulları O'nun hilmini bilerek Allah'ın
kendilerine verdiği şeylerden infak ettiklerinde
karşılık alamadıkları ya da kendilerine
teşekkür edilmediği zaman eziyet ve kızmakta
acele etmemelidirler.
Kur'an-ı Kerim insanlara yapabildikleri oranda
kendilerini O'na göre eğitmeleri için sürekli Allah'ın
sıfatlarını hatırlatmaktadır.
Kuşkusuz müslüman, Rabbinin sıfatlarını
bilmek ve tabiatının gücü oranında payına
düşen kısmını almak için eğitimle o yüce
basamaklara çıkmaya çalışır.
Vicdani etkiler ulaşması gereken en son noktaya
varınca mallarını Allah yolunda infak edip
arkasından başa kakma ve eziyet etmeyenlere örnek
olarak gelişmekte olan ve cömert hayattan bir sahne
sunulduktan sonra, yüce Allah'ın bu tür eziyet verici
sadakadan müstağni olduğu açıklanıp, O'nun
gazap ve eziyet için acele etmeksizin rızıkları
verdiği belirtilmektedir. Evet, vicdani etki bunlarla
hedefine varınca hitap, sadakalarını başa
kakma ve eziyet etme ile boşa çıkarmamaları için
iman edenlere yönelmekte ve onlara önceki sahneye uygun anlamı
tablolaştıran, etkiye hareket kazandıran ve durumu
hayallerde somutlaşan sahneye dönüştüren, bunların
edebi tasvir yöntemi gereğince, içinde içtenlikle Allah
için yapılan infak ile başa kakma ve eziyetle kirlenen
infakın tabiatının tasvir edildiği bir, daha
doğrusu iki harika ekim ve gelişme sahnesi
sunmaktadır:
|
|