O |
|
O |
|
168- Ey insanlar, yeryüzünde bulunan şeylerin temiz ve
helâl olanlarından yiyin; sakın Şeytan`a ayak
uydurmayın, onun izinden gitmeyin. Çünkü o sizin açık
düşmanınızdır.
169- O size her zaman kötülük ve çirkin davranışlar
yapmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz
şeyi uydurmanızı emreder.
Kur'an-ı Kerim'in az ilerde okuyacağımız bir
ayetinde tek tek sayılarak belirtilen birkaç yasak yiyecek
maddesi dışındaki yeryüzünde bulunan bütün
yiyeceklerden, yararlanmayı serbest ve helâl ilân eden bu
emir, bu inanç sisteminin özgürlükçü karakterini, evrensel
sistemin işleyişi ve insan fıtratı ile
arasındaki sıkı uyumu sembolize eder. Bunu biraz daha
açmak gerekirse; yüce Allah yeryüzünde bulunan bütün maddeleri
insan için yarattı ve bu yüzden de bunları ona helâl kıldı.
Bu yararlanma özgürlüğünü, birkaç maddeyi içeren haram
listesi ile ölçü ve hakkaniyet çerçevesini aşma
taşkınlığı dışında
sınırlayan hiçbir kayıt yoktur. Ayette sözkonusu
emir, genel hatları ile serbestlik ve özgürlükten yanadır.
Onun insandan istediği; hayatın temiz nimetlerinden
yararlanması, fıtrî istekleri zorlamadan, onları
baskı altına almadan doğal bir yaşam sürdürmesidir.
Bunlar da bir tek şarta bağlıdır. o şart da
insanların nelerin helâl ve nelerin haram olduğunu
Şeytan'ın önerilerinden değil, bu
rızıkları kendilerine sunmuş olan yüce Allah'ın
buyruklarından öğrenmeleridir. Çünkü Şeytan,
insanların açıkça düşmanı olduğu için
onlara iyi şeyler önermez; tersine onlara sadece
kötülükleri, çirkin davranışları, Allah'a
karşı nankörlük etmeyi, hiçbir belgeye ve hiçbir
gerçeğe dayanmaksızın Allah adına
asılsız şeyler uydurmayı, O'na iftira etmeyi
emreder. Okumaya devam ediyoruz:
|
|
O |
|
O |
|