|
133- Yoksa siz Yakub ölmek üzereyken yanında
mıydınız? Hani O oğullarına; "Benden
sonra kime kulluk edeceksiniz (kime tapacaksınız?)"
diye sordu. Onlar da; "Senin ve ataların
İbrahim'in, İsmail'in ve İshak'ın ilâhı
olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz O'na teslim
olmuşuz" dediler.
Hz. Yakub'un ölüm anında evlâtlarıyla
yapmış olduğu konuşmaları
canlandıran bu tablo, son derece anlamlı,
alabildiğine duygulandırıcı, insanı
derinliğine etkileyici bir tablodur. Ölmek üzere olan bir
baba düşünelim:Son nefesini vermenin eşiğindeyken
bu babanın zihnini meşgul eden mesele, ölüm sancıları
içinde kıvranırken kafasını kurcalayan
endişe, garantiye bağlamak istediği, emin
olmayı arzu ettiği son derece önemli konu nedir acaba?
Hayata gözlerini yummak üzereyken evlâtlarına
bırakmak istediği, başına bir hal gelmeden
onlara geçmesi için titizlik gösterdiği, bu yüzden
kendilerine yüzyüze teslim etmeyi tercih ettiği,
hakkındaki her türlü ayrıntının belgelere
bağlanmasını istediği miras neydi acaba?
Ölüm sancılarının ve son hayatî çırpınışlarının
bile kendisine unutturamadığı bu mesele inanç
sistemi meselesi idi. İşte sözünü ettiğimiz
miras, hazine, büyük dava, herşeyin önüne geçen tek
endişe ve son derece önemli konu buydu. Yani:
"Benden sonra kime kulluk edeceksiniz (kime tapacaksınız)?"
"Sizi bunun için toplantıya çağırdım.
Emin olarak ölmek istediğim mesele budur. Benim size
devredeceğim emanet, hazine ve miras budur". Devam
ediyoruz:
"Oğulları da ona; `Senin ve ataların
İbrahim'in, İsmail'in, ve İshak'ın ilâhı
olan tek Allah'a kulluk edeceğiz; biz O'na teslim
olmuşuz' d ediler."
Görüldüğü gibi, Hz. Yakub'un oğulları gerçeği
biliyorlar ve bunu açıkça ifade ediyorlar. Onlar mirası
teslim alıyor ve onu titizlikle koruyacaklarına söz
veriyorlar. Onlar ölmek üzere olan babalarına güven
verip kendisini rahatlatıyorlar.
Böylelikle Hz. İbrahim'in evlâtlarına
yapmış olduğu vasiyyet, Hz. Yakub'un evlâtları
arasında da geçerliliğini sürdürmüş oluyor,
başka bir deyimle onlar da "Allah'a teslim
olduklarını" açıkça belgeliyorlardı.
Burada Kur'an-ı Kerim, yahudilere; "Yoksa
siz, Yakub ölmek üzereyken yanında
mıydınız?" diye
soruyor. Bu olmuş olan bir olaydır. Bizzat Allah bu
olaya tanıklık ediyor, onu anlatıyor, bununla
onların bütün yanıltıcı ve
saptırıcı bahanelerini etkisiz kılıyor;
yine bununla kendileri ile ataları İsrail, yani Hz.
Yakub arasında gerçek anlamda hiçbir bağ
olmadığını vurguluyor.
ATALARLA ÖVÜNME CEHALETİ
Bu ifadenin ışığı altında o eski
ümmet ile Medine'de İslâm çağrısının
karşı karşıya geldiği kuşak
arasındaki kesin ayrım meydana çıkıyor. Öyle
ki, bu ikisinin eskisi ile yenisi arasında ilişki
kurmaya, varislik bağı varsaymaya imkân yok. Okuyoruz:
|
|