Bu seçimde tuhaf olan ne var ki? Asıl bu insan
yaratığının tüm işleri tuhaftır. Bütün
alemlerle etkileşim içerisindedir. Tabiatında yer alan
Allah'ın ruhundan üfürme bileşeni nedeniyle Rabbi ile
bağlantı halindedir... Allah aralarındàn bir elçi
seçtiği zaman -ki Allah elçiliğini kime
vereceğini iyi bilir- yapısına yerleştirilen,
Allah ile bağlantı kurabilme ve ondan vahiy alabilme
yeteneği sayesinde, bu elçiyi kabullenecektir.
İşte, ona insanlığını
kazandıran hayretengiz yaratılışlı bu
yaratığın yüce konumunun nedeni olan incelikli sır
budur.
Nuh onlara peygamberliğin amacını açıklıyor.
"Kötülüklerden sakınasınız ve bu sayede
merhamete eresiniz diye sizi uyarmak için..."
Bu sakındırma, sonuçta Allah'ın rahmetine
ulaşabilsinler diye kalpteki sakınma
duygularını coşturma amacı güdüyor... Bunun
arkasında Nuh'un lehine ne bir şahsi çıkar, ne de
bir maksat sözkonusu. Sadece bu şerefli ve yüce amaca sahip...
Fakat insan fıtratı belirli bir derecede bozulmaya
uğrayınca; ne düşünüyor, ne değerlendiriyor,
ne de öğüt alıyor. Bu noktada ona artık ne
korkutma, ne de hatırlatma bir yarar
sağlamayacaktır.