Çoğu cehennem için yaratılan insanların ve
cinlerin bu dünyaya gönderilmelerinin hikmeti nedir? Nasılsa
cehennemlik olan bu yaratıkların fonksiyonu nedir?
Burada iki yaklaşım sözkonusu edilebilir:
Birinci yaklaşım: Allah'ın ezeli olan
ilminde, bu yaratıkların cehenneme gidecekleri
biliniyordu. Yalnız bu bilgi onların
yaşadıkları pratik hayatta cehennemi hakedecek
eylemler yapmalarının açığa çıkmasını
zorunlu kılmaz. Yüce Allah'ın ilmi alabildiğine
geniş kapsamlıdır. Her şeyi
kuşatmış durumdadır. Herhangi bir zaman ve
kulların sonradan yaratılan dünyasında kendisinden
sonra eylemin gerçekleştiği hiçbir harekete bağlı
değildir.
İkinci yaklaşım: Hiçbir zamana ve kulların
sonradan yaratılan dünyasında meydana gelen herhangi
bir harekete bağlı olmayan bu ezeli ilim,
insanların cehenneme gitmelerine müstehak olacak biçimde
sapmalarına neden olan itici güçlerden biri değildir.
Cehenneme gitmelerinin asıl nedeni kendileridir. Nitekim
ayette deniyor ki:
"Onların kalpleri var, fakat anlamazlar; gözleri var,
fakat görmezler; kulakları var, fakat işitmezler."
Onlar kendilerine verilmiş bulunan kalplerini,
peygamberlerin misyonlarında hazır bulunan ve açık
tutulan kalplerin aydınlanmış
sağduyularını kavrayabilecekleri delillerine açmış
değillerdir. Allah'ın bu evrendeki ayetlerini görmek
için gözlerini açmamışlardır. Yüce Allah'ın
okunan ayetlerini dinlemek için onlara kulak vermemişlerdir.
Onlar kendilerine verilmiş bulunan bu cihazları boş
vermişler ve onları gereği gibi
kullanmamışlardı. Gaflet içinde ve düşünmeden
yaşayıp gitmişlerdir.
"Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta hayvanlardan da daha
sapıktırlar. Onlar gafle
Bunlar etraflarını kuşatan Allah'ın
evrendeki ve hayattaki ayetlerini umursamamışlardır.
Kendilerinin ve başkalarının başından geçen
olaylardan habersiz yaşamışlar ve bu olaylardaki
Allah'ın elini görmemişlerdir. İşte bunlar
hayvan gibidirler. Hatta onlardan da daha sapıktırlar.
Çünkü hayvanların doğuştan gelen yol gösterici
içgüdüleri vardır. Cinler ve insanlar ise,
anlayışlı bir kalple, görebilen bir gözle ve
derleyebilen bir kulak ile donatılmışlardır.
Onlar gereği kavramak için kalplerini, gözlerini ve
kulaklarını açmadıklarından, hayatın
önünden aldırmadan geçip kalplerini onun asıl
anlamını ve amacını kavramak için kullanmadıklarından,
gözleri hayatın manzaralarını ve gerçeklerini
görmediğinden, kulakları hayatın
duygularını ve mesajlarını derleyip
toplamadığından, değerlendirmediğinden...
Evet bu durumda onlar, sadece yönlendirici fıtratlarından
kaynaklanan içgüdüleri ile başbaşa
bırakılan hayvanlardan daha sapıktırlar! Sonra
da onlar cehennemin yakıtı olurlar! Allah'ın
takdiri, dilemesine uygun olarak onları cehenneme sürükler.
Zira Allah'ın dilemesi, onları bu yeteneklere uygun biçimde
yaratmış ve onların ceza yasasını bu
şekilde belirlemiştir. Dolayısıyla onlar
Allah'ın ezeli ilminde olduğu gibi varoldukları
zamandan itibaren cehennemin yakıtı olurlar!
Kâinattaki Tevhid anlaşmasına ilişkin manzara
arzedildikten ve bu anlaşmadan Allah'ın kendisine
verdiği ayetlerden yüz çevirip sapan adam bir örnek olarak
sunulduktan sonra, islâm çağrısına Allah'a ortak
koşarak karşılık veren müşriklerin
tutumları ile somutlaşan sapıklara
aldırmayı öngören yönlendirmeye yer veriliyor. Bunlar
Allah'ın isimlerinde ilhada kalkışan ve onları
tahrif eden, Allah'ın isimlerini sahte tanrılara
yakıştıran bir topluluktur: