53- Onlar senden azabımın bir an önce gerçekleşmesini
isterler. Eğer azabımın belirli bir vadesi
olmasaydı, hemen başlarına gelirdi. Fakat
azabım hiç beklemedikleri bir anda, farkında olmadan
başlarına gelecektir.
Müşrikler uyarıcıyı duyuyorlardı, ama
yüce Allah'ın bir süre kendilerine ilişmeden öylece bırakmasının
arka planındaki gerekçeyi, hikmeti kavrayamıyorlardı.
Bu yüzden meydan okurcasına Peygamber efendimizden
kendilerine ilişeceğini iddia ettiği azabı
çabucak getirmesini istiyorlardı. Oysa çoğu zaman yüce
Allah'ın onlara mühlet tanıması, daha çok saldırganlaşıp
bozgunculuk yapsınlar diye zalimlerin yavaş-yavaş
akıbetleriyle yüzyüze gelmeleri veya imanları ve
dayanma güçleri artsın, safları arasında
sabır ve direnmeye katlanamayanlar ayıklansın diye
mü'minlerin sınavdan geçirilmeleri amacına yöneliktir.
Ya da bu sapıtmışlar arasında yer alıp da
yüce Allah'ın kendilerinde hayır olduğunu
bildiği bazı kimselerin doğru yolla eğri yolun
birbirinden iyice ayrılmasından sonra hidayete ermeleri,
böylece zalimlerin uğrayacakları azaptan
kurtulmaları amacına yöneliktir. Ya da bu zalimlerin
soyundan Allah'a kulluk sunan, babaları sapık da olsa
Allah'ın yolunu izleyenlere katılan yapıcı,
salih bir nesil ortaya çıkarma amacına yöneliktir.
Veya bütün bunların dışında Allah'ın
gizli planının öngördüğü bir başka amaç
gözetilmektedir.
Ne var ki, müşrikler yüce Allah'ın hikmetinden ve
planından herhangi bir şey kavramıyorlardı. Bu
yüzden meydan okuyarak sözü edilen azabın bir an önce
gelmesini istiyorlardı. "Eğer azabımın
belirli bir vadesi olmasaydı, hemen başlarına
gelirdi." Burada yüce Allah bir an önce gelmesini
istedikleri azabın önceden belirlenmiş vadesi dolunca
hemen başlarına geleceğini, ama beklemedikleri,
farkında olmadıkları bir sırada onları
kıskıvrak yakalayacağını, böylece
şaşırıp kalacaklarını vadediyor!
Nitekim bir süre sonra Bedir savaşında bu azabı
tatmışlardı. Böylece yüce Allah'ın va'di
doğru çıkmıştı. Onlar da yüce Allah'ın
va'dinin nasıl yerine geldiğini gözleriyle görmüşlerdi.
Ne var ki, yüce Allah onlardan önceki milletler-den Allah'ın
ayetlerini yalanlayanlarda olduğu gibi onları kökten
yok etmemişti. Yine somut mucizenin gösterilmesinden sonra
yalanlayanların kökten yok edilmelerine ilişkin
yasanın uygulanması zorunlu hale gelmesin diye
onların bu isteklerine maddi bir mucizeyle
karşılık verilmişti. Çünkü onlardan bir çoğunun
daha sonra müslüman olmaları, İslam askerlerinin en
iyilerinden olmaları takdir edilmişti. Onların
soyundan gelen birçok kuşak uzun süre İslam
bayrağını taşımıştı. Hiç
kuşkusuz bütün bunlar Allah'tan başka hiç kimsenin
bilmediği bir plan uyarınca gerçekleşmişti.
Müşrikleri farkında olmadıkları bir
sırada kendilerini ansızın yakalayıverecek dünya
azabı ile tehdit ettikten sonra ayet-i kerime, cehennem
kandillerini gözetlediği halde azabın bir an önce başlarına
gelmesini istemelerinin tuhaf bir tutum olduğunu yineliyor!