O |
|
O |
|
74- O rahmetini dilediğinin tekeline verir. Hiç kuşkusuz
Allah'ın lütfu büyüktür.
Allah'ın iradesi Risalet ve Kitab'ı, ehl-i kitaptan
başkasına vermeyi diledi. Çünkü onlar Allah'a
verdikleri sözde durmadılar. Babaları Hz.
İbrahim'in antlaşmasını bozdular. Gerçeği
bildikleri halde Onu batıl ile
karıştırdılar. Allah'ın kendilerine
bağışladığı emanetten
uzaklaştılar. Kitaplarının hükümlerini ve
dinlerinin yasalarını terk ettiler. Aralarında
Allah'ın kitabını yürürlüğe koymaya
yanaşmadılar. İnsanların liderliği
Allah'ın sisteminden, kitabından ve mümin
şahsiyetlerden uzaklaştı. Bu sırada liderlik
Allah'ın bir fazileti ve nimeti olarak müslüman ümmete
teslim edildi. Emanet ona verildi. "Allah Vasîdir, Alimdir,
dilediğini rahmetiyle kuşatır" fazileti
geniş olduğundan ve rahmetiyle kuşatıcı
yerleri bildiğinden... Allah büyük fazilet sahibidir. Bir
kitapta somutlaşan hidayet, bir peygamberlikte
somutlaşan iyilik ve bir peygamberde somutlaşan rahmet
ile bir ümmete yapılan iyilikten daha büyük bir fazilet
olamaz. Müslümanlar bu müjdeyi duyduklarında Allah'ın
kendilerini seçip bu fazileti, onlara özgü kılmasıyla
elde ettikleri, nimetin kapsamını ve
bağışın değerini idrak ediyorlardı.
Ona tüm içtenlikleri ve arzularıyla
yapışıyor, azimle sağlam bir biçimde ona sarılıyorlardı.
Bütün dirençleri ve kesin inançlarıyla onu
savunuyorlardı. Oyun tezgahlayanların tuzaklarına,
kindarların kinlerine karşı uyanık
davranıyorlardı. İşte Kur'an-ı Kerim'in
"Zikri Hakim"in kendilerini eğitme yoluda buydu ve
bu uygulama aynı zamanda her nesilde müslüman ümmetin eğitim
ve yönlendirmesinin özünü oluşturur.
|
|
O |
|
O |
|