O

 

O

 
 

10- Allah'tan korkan, öğüt Alır.

11- Bedbaht olan ondan kaçacaktır.

12-O en büyük ateşe yaslanacaktır.

13- Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.

Sen öğüt ver, hatırlat. "Allah'tan korkan." bu öğütten yararlanacaktır. Korkacak olan kalbi takva ile donanmış olandır. Allah'ın öfkesinden ve azabından korkandır. Diri olan kalb ürperir ve korkar. Çünkü o varlığını yaratıp düzelten, takdir edip yol gösteren insanı kendi haline bırakmayan, onları ihmal etmeyen, mutlaka iyiliğe ve kötülüğe karşı hesaba çekilecek olan doğrulukla, adaletle onları cezalandıracak olan bir ilahı olduğunu bilir. Bu nedenle korkar. Hatırlatıldığı zaman kendine gelir. Gösterildiği zaman görür. Öğüt verildiği zaman ibret Alır.

"Bedbaht olan ondan kaçacaktır." Öğütten kaçınır. Ona kulak asmaz, ondan yararlanmaz. Öyle ise o "Bedbahttır." Bütün anlamı ve kapsamı ile kötü. Bedbahtlığın son sınırının ve zirvesinin kendisinden somutlaştığı bedbaht. Boş, ölü, maddeye ve eğlenceye gömülmüş varlığın gerçeklerini hissetmeyen onun dosdoğru tanıklığına kulak asmayan, köklü ve derin mesajlarından etkilenmeyen, ruhu ile dünyada bedbaht olan yeryüzündeki küçük ve basit değerler peşinden, korku ve endişe içinde sürüklenerek yaşayan insan dünyada da bedbahttır. Ahirette de haddi hesabı olmayan azabı hak etmesiyle yine bedbaht olacaktır:

"O en büyük ateşe yaslanacaktır. Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar." Büyük ateş cehennem ateşidir. Şiddeti ile korkunç, süresi ile sonsuz, hacmi ile büyüktür. İnsan orada sürekli olarak kalacaktır. Ne orada ölüp rahatın tadına varacak, ne de rahat ve güven içinde yaşayacaktır. Sadece sürekli azap görecektir. Bu öyle bir azaptır ki, onunla karşılaşanlar ölümü en büyük kurtuluş umudu olarak göreceklerdir.

Karşıdaki sayfada ise kurtuluşun temizlenmek ve arınmakla beraber olduğunu görüyoruz.

 

O

 

O