DOKUZUNCU FASIL

 

HAPİS VE TAKİP

 

ـ4915 ـ1ـ عن بهز بن حكيم عن جده: ]أنّ رَسُولَ اللّهِ # حَبَسَ رَجًُ في تُهْمَةٍ ثُمَّ خَلّى سَبِيلَهُ[. أخرجه أصحاب السنن .

 

1. (4915)- Behz İbnu Hakîm an ceddihi anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamı bir töhmet sebebiyle  hapsetti, sonra da serbest bıraktı." [Ebu Davud, Akdiye 29, (3630); Tirmizî, Diyat 21, (1417); Nesâî, Sarık 2, (8, 67).][1]

 

ـ4916 ـ2ـ وعنه أيضاً عن أبيه عن جده: ]أنّ أخَاهُ أوْ عَمّهُ قَامَ الى رَسولِ اللّهِ # وَهُوَ يَخْطُبُ. فقَالَ: جِيرَانِي، بِمَ أُخِذُوا؟ فَأعْرَضَ عَنْهُ مَرّتَيْنِ. ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئاً فقَالَ #: خَلُّوا لَهُ عَنْ جِيرَانِهِ[. أخرجه أبو داود .

 

2. (4916)- Yine Behz İbnu Hakîm aynı tarikten naklediyor: "Kardeşi veya amcası, hutbe vermekte olan Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a doğrulup: "Komşularım (ve kavmim, ashabın tarafından)  niçin tutulup  hapsedildiler?" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm (cevap vermeyip) yüzünü çevirdi. [Adam aynı sözü tekrar edince] ikinci sefer yüzünü çevirdi. Sonra adam (saygıyı taşan) bir şey söyledi. Bunun üzerine (aleyhissalâtu vesselâm): "Bunun komşularını salıverin!" buyurdu." [Ebu Davud, Akdiye 29, (3631).][2]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadisin Abdurrezzak'ta gelen veçhi daha açık: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), ravinin kavminden bazı kimseleri bir töhmet sebebiyle alıp hapseder. Kavminden bir adam, hutbe vermekte olan Aleyhissalâtu vesselâm'a gelip: "Ey Muhammed! Komşularımı niye hapsediyorsun?" diye sorar.  Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) belki de onun sinirli bir halde olduğunu anlamış olmasından olacak, cevap vermez. Adam ısrar edip, ithamkâr bir üslub kullanmaya başlar. Ravi, bu durumu görünce, onun sözünün Aleyhissalâtu vesselâm'ın kulağına ulaşmaması için, ikisinin arasına girip bir şeyler söylemeye çalışır. Der ki: "Duyar da, kavmim aleyhine beddua ediverir  de kavmim bir daha felah bulmaz korkusuyla, aralarında kelam sokmaya çalıştım. Ancak çok  geçmeden Resulullah onun söylediğini anladı ve: "Demek öyle mi diyorlar, eğer ben öyle yapmazsam bunun vebali banadır onlara değil"[3] der ve ilave eder: "Bunun komşularını serbest bırakın!"

Hadis, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın "hapis cezası verdiğini" de ifade  etmektedir.[4]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/121.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/121.

[3] Adam şöyle demiştir: "Halk diyor ki: Siz şerri yasaklıyorsunuz, fakat kendiniz yapıyorsunuz."

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 14/121-122.