* MÜLÂANE ÇOCUGU

 

ـ4722 ـ1ـ عن مكحول قال: ]جَعَلَ رَسُولُ اللّهِ # مِيرَاثَ ابْنِ الْمَُعَنَةِ ‘ُمِّهِ ثُمَّ لِوَرَثَتِهَا مِنْ بَعْدِهَا[. أخرجه أبو داود.»اَلْمَُعَنَةُ« التي عنها زوجها وانتفى من ولدها .

 

1. (4722)- Mekhul anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), mülâane (ile ayrılan karıkocanın) çocuğunun mirasını annesine kıldı, anneden sonra da annenin varislerine kıldı." [Ebu Davud, Ferâiz 9, (2907).][1]

 

AÇIKLAMA:

 

Hadis, mülâane ile boşanan ailenin çocuğunu anneye vermekte, mirasını da anneye ve ondan sonra, belli bir tertip ve sıraya göre gelen annenin asabesine havale etmektedir.[2]

 

ـ4723 ـ2ـ وعن واثلة بن ا‘سقع رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: تَحُوزُ الْمَرْأةُ ثََثَةَ مَوَارِيثَ: عَتِيقََهَا، وَلَقِيطَهَا، وَولَدِهَا الَّذِى َعَنَتْ عَلَيْهِ[. أخرجه أبو داود والترمذي.»اَللَّقيطُ« الطفل الذي يوجد مرميا على الطريق  يعرف أبوه

و أمه وهو حرّ  وءَ عليه عند أكثر الفقهاء، وذهب بعضهم الى أن وءَ اللقيط لملتقطه، واحتج بهذا الحديث وليس بحجة عند ا‘كثر، و ثابت عند أكثر أهل النقل .

 

2. (4723)- Vasile İbnu'l-Eska (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kadın üç mirası toplar. Azadlısı(nın mirası), buluntusu(nun mirası), üzerine mülâane bulunduğu çocuğu(nun mirası)." [Ebu Davud, Feraiz 9, (2906); Tirmizî, Feraiz 23, (2116).][3]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadis, kadının üç ayrı mirasa hak sahibi olduğunu belirtir:

* Azadlısının mirası: yani  bir kadının azad ettiği köle ölecek olsa, eğer başka varisi yoksa, azad eden kadın, onun mallarına varis olur. Azadlığa rağmen arada vela denen bir bağ devam eder.

* Buluntunun mirası: Bu umumî yerlerde, cami yol, park, dağ gibi yerlerde bulunup büyütülen çocuk, (bunlara lakit de denir). Bunların babaları belli değildir.

* Mülâane çocuğu: Yani kadının mülâane yoluyla kocasından ayrılmasına sebep olan çocuk. Şarihler, "Bu çocuğu baba nefyettiği için çocukla baba arasında nesep yoktur. Dolayısıyla birbirlerine varis olamazlar"  derler. Ama anne cihetinden nesebi sabittir. Bu sebeple anneyle çocuk birbirlerine varis olurlar.[4]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/320.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/320.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/321.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/321.