* GECE

 

ـ4575 ـ1ـ عن جابرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعْتُ رَسُولَ اللّهِ # يَقُولُ: إنَّ في اللَّيْلِ سَاعَةً َ يُوَافِقُهَا رَجُلٌ مُسْلمٌ يَسْألُ اللّهَ خَيْراً مِنْ أمْرِ الدُّنْيَا أوِ اŒخِرَةِ إَّ أعْطَاهُ إيَّاهُ، وذلِكَ كُلَّ لَيْلَةٍ[. أخرجه مسلم .

 

1. (4576)- Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Gecede bir saat vardır ki, müslüman bir kimsenin Allah'tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır." [Müslim, Müsafirin 166, (757).][1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadis, her gecede bir saat-ı icabe olduğunu ifade etmektedir. Bir saatin vakti belli değildir. Ancak bazı rivayetlerde, bu saatin gecenin yarısından sonra veya son üçte birinde olduğuna karine teşkil eder. Zira Aleyhissalâtu vesselâm bu zamanlarda gece ibadeti yapmıştır. Kimin duası bu saate rastlarsa mutlaka kabul edileceğini hadis garanti etmekte ve gece ibadetine teşvik buyurmaktadır. Gecenin gündüzden efdal olduğunu söyleyen alimlerin delillerinden biri de bu hadistir. Müzzemmil sûresi de mü'minleri gece ibadetine teşvik etmekte, değişik şartlara göre gece  ibadetinin zamanını, miktarını belirtmektedir. Gündüzde saat-ı icabe sadece cum'a günü mevzubahis olduğuna göre, ibadet açısından gecenin  efdaliyeti inkar edilemez. [2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/147.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/147.