SEKİZİNCİ BAB

 

HASTALIK, ÖLÜM VE MUSİBETLERİN FAZİLETİ

 

(Bu babta üç fasıl vardır)

 

*

 

BİRİNCİ FASIL

 

HASTALIK VE MUSİBETLER

 

*

 

İKİNCİ FASIL

 

EVLADIN ÖLÜMÜ

 

*

 

ÜÇÜNCÜ FASIL

 

ÖLÜM VE ALLAH'A KAVUŞMA SEVGİSİ

 

BİRİNCİ FASIL

 

HASTALIK VE MUSİBETLER

 

ـ4692 ـ1ـ عن أبى هريرة وأبى سعيدٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهما: ]أنَّهُمَا سمعا رسُولَ اللّهِ # يَقُول: مَا يُصِيبُ الْمُؤْمِنَ مِنْ وَصَبٍ وََ نَصَبٍ وََ سَقَمٍ وََ حَزَنٍ حَتّى الْهَمُّ يُهِمُّهُ إَّ كَفَّرَ اللّهُ بِهِ مِنْ سَيِّئَاتِهِ[. أخرجه الشيخان والترمذي.        »النَّصبُ والوصَبُ«: الوجع والمرض .

 

1. (4692)- Ebu Hüreyre ve Ebu Said (radıyallahu anhüma)'nın anlattıklarına göre, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurmuştur:

"Mü'min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık, bir üzüntü hatta ufak tasa isabet edecek olsa, Allah onun sebebiyle müÔminin günahından bir kısmını mağrifet buyurur." [Buhârî, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizî, Cenâiz 1, (966).][1]

 

ـ4693 ـ2ـ وعن جابرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]دَخَلَ رَسولُ اللّهِ # عَلى أُمِّ السَّائِبِ رَضِيَ اللّهُ عَنْها. فقَالَ: مَالكِ  تُزَفْزِفِينَ. فقَالَتِ: الحُمّى! َ بَارَكَ اللّهُ فيهَا. فقَالَ: َ تَسُبِّى الْحُمّى فإنَّهَا تُذْهِبُ خَطَايَا بَنِى آدَمَ كَمَا يُذْهِبُ الْكِيرُ خَبَثَ الْحَدِيدِ[. أخرجه مسلم.»تُزَفْزِيفينَ« بالزاي المكررة. وأصل الزفيف: الحركة الشديدة كأنه سمع ما عرض لها من رعدة الحمى؛ ويروى بالراء المهملة، من رفرفة جناح الطائر، وهى تحريكه عند الطيران. فشبه حركة رعدتها به، وا‘ول أكثر، واللّهُ أعلم.

 

2. (4693)- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), Ümmü's-Saib (radıyallahu anhâ)'in yanına girdi ve:

"Niye zangırdıyorsun, neyin var?" dedi. Kadın: "Humma (sıtma)! Allah belasını versin!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm da:

"Sakın hummaya sövme! Çünkü o, insanların hatalarını temizlemektedir, tıpkı körüğün demirdeki pislikleri temizlediği gibi!" buyurdular."[2]

 

ـ4694 ـ3ـ وعن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]عَادَ رَسُولُ اللّهِ #: مَحْمُوماً فقَالَ لَهُ: أبْشِرْ فإنَّ اللّهَ تَعالى يَقُولُ: هِىَ نَارِى أُسَلِّطُهَا عَلى عَبْدِى الْمُؤْمِنِ لَتَكُونَ حَظَّهُ مِنَ النَّارِ[. أخرجه رزين .

 

3. (4694)- Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir hummalıyı ziyaret etmişti. Hastaya:

"Müjde! Zira Allah Teâla hazretleri diyor ki: "Humma benim ateşimdir, ben onu mü'min kuluma musallat ederim, ta ki, ateşten tadacağı nasibini dünyada tadmış) olsun."

[Rezîn tahriç etmiştir. (Ahmet İbnu Hanbel'in Müsned'inde mevcuttur: 2, 440).][3]

 

ـ4695 ـ4ـ وعن أنسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ # إذَا أرَادَ اللّهُ بِعَبْدٍ خَيْراً عَجَّلَ لَهُ الْعُقُوبَةَ في الدُّنْيَا، وإذَا أرَادَ بِعَبْدِهِ الشَّرَّ أمْسَكَ عَنْهُ بِذَنْبِهِ حَتّى يُوَافِيَ بِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ[. أخرجه الترمذي .

 

4. (4695)- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, kıyamet günü cezasını verir." [Tirmizî, Zühd 57, (2398).][4]

 

ـ4696 ـ5ـ وعنه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: إنَّ عُظْمَ الْجَزَاءِ مَعَ عُظْمِ الْبََءِ، وإنَّ اللّهَ تَعالى إذَا أحَبَّ قَوْماً ابْتََهُمْ، فَمَنْ رَضِيَ فَلَهُ الرِّضَا، وَمَنْ سَخِطَ فَلَهُ السَّخَطُ[. أخرجه الترمذي.

 

5. (4696)- Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Mükâfatın büyüklüğü belânın büyüklüğü ile (orantılıdır). Allah bir cemaati sevdi mi onları musibete müptela eder. Kim bundan razı olursa Allah da ondan razı olur, kim de razı olmazsa Allah da ondan razı olmaz." [Tirmizî, Zühd 57, (2398).][5]

 

ـ4697 ـ6ـ وعن جابرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: يَوَدُّ أهْلُ الْعَافِيَةِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حِينَ يُعْطى أهْلُ الْبََءِ الثَّوَابَ لَوْ أنَّ جُلُودَهُمْ كَانَتْ قُرِضَتْ في الدُّنْيَا بِالْمَقَارِيضِ[. أخرجه الترمذي .

 

6. (4697)- Hz. Câbir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kıyamet günü, afiyet ehli kimseler, bela ehline sevapları verilince, dünyada iken derilerinin makaslarla kazınmış olmasını temenni edecekler." [Tirmizî, Zühd 59, (2404).][6]

 

ـ4698 ـ7ـ وعن أبى هريرة رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: مَا يَزَالُ الْبََءُ بِالْمُؤْمِنِ وَالْمُؤْمِنَةِ في نَفْسِهِ وَوَلَدِهِ وَمَالِهِ حتّى يَلْقَى اللّهَ وَمَا عَلَيْهِ خَطِيئَةٌ[. أخرجه مالك والترمذي .

 

7. (4698)- Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Mü'min erkek ve kadının nefsinde, çocuğunda, malında bela eksik olmaz. Tâ ki hatasız olarak Allah'a kavuşsun." [Muvatta, Cenâiz 40, (1, 236); Zühd 57, (2401).][7]

 

ـ4699 ـ8ـ وعن مصعب بن سعد عن أبيه رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قُلْتُ يَا رَسُولَ اللّهِ! أىُّ النَّاسِ أشَدُّ بََءً؟ قَالَ: ا‘نْبِيَاءُ، ثُمَّ ا‘مْثَلُ، فَا‘مثَلُ، يُبْتَلى الرَّجُلُ عَلى حَسَبِ دِينِهِ فإنْ كانَ شَدِيداً في دِينِهِ صُلْباً اِشْتَدَّ بََؤُهُ، وإنْ كَانَ في دِينِهِ رِقَّةٌ اِبْتََهُ اللّهُ عَلى حَسَبِ دِينِهِ، فَمَا يَبْرَحُ

البََءُ بِالْعَبْدِ حَتّى يَتْرُكَهُ يَمْشِى عَلى ا‘رْضِ وَلَيْسَ عَلَيْهِ خَطِيئَةٌ[. أخرجه الترمذي.يقال: »جاءَ الْقَوْمُ اَمْثَلَ فَا‘مْثَلَ« أىْ جاء أشرافهم وأجلّهم وخيرهم واحداً بعد واحد في الرتبة والمنزلة .

 

8. (4699)- Mus'ab İbnu Sa'd, babası radıyallahu anh'tan naklediyor: Der ki:

"Ey Allah'ın Resulü! dedim, insanlardan kimler en çok belaya uğrar?"

"Peygamberler, sonra büyüklükte onlara ve bunlara yakın olanlar. Kişi diyaneti nisbetinde belası da şiddetli olur. Şayet dininde zayıflık varsa, Allah onu da diyaneti nisbetinde imtihan eder. Bela kulun peşini bırakmaz. Tâ o kul, hatasız olarak yeryüzünde yürüyünceye kadar." [Tirmizî, Zühd 57, (2400).][8]

 

ـ4700 ـ9ـ وعن أنسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: قَالَ اللّهُ عَزَّ وَجَلَّ، وَعِزَّتِى وَجََلِى  أخْرِجُ أحَداً مِنَ الدُّنْيَا أُرِيدُ أنْ أغْفِرَ لَهُ حَتّى أسْتَوْفِيَ كُلَّ خَطِيئَةٍ في عُنُقِهِ بِسَقَمٍ في بَدَنِهِ وَإقْتَارٍ في رِزْقِهِ[. أخرجه رزين.»ا“قتارُ« التضييق على ا“نسان في رزقه .

 

9. (4700)- Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Allah Teâla hazretleri ferman etti: "İzzetim ve celalim hakkı için, mağfiret etmek istediğim hiç kimseyi, bedenine bir hastalık, rızkına bir darlık vererek boynundaki günahlarından temizlemeden dünyadan çıkarmayacağım." [Rezîn tahriç etmiştir."[9]

 

ـ4701 ـ10ـ وعن أبى موسى رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: إذَا كَانَ الْعَبْدُ يَعْمَلُ عَمً صَالِحاً فَشَغَلَهُ عَنْهُ مَرَضٌ

أوْ سَفَرٌ كَتَبَ اللّهُ لَهُ كَصَالِحِ مَا كَانَ يَعْمَلُ وَهُوَ صَحيحٌ مُقِيمٌ[. أخرجه أبو داود .

 

10. (4701)- Ebu Musa radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Bir kul, salih amel işlerken araya bir hastalık veya sefer girerek ameline mani olsa, Allah ona sıhhati yerinde ve mukim iken yapmakta olduğu salih amelin sevabını aynen yazar."  [Buhârî Cihâd 134; Ebu Dâvud, Cenâiz 2, (3091).] [10]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/287.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/288.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/288.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/288.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/289.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/289.

[7] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/289.

[8] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/290.

[9] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/290.

[10] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/291.