8) Vahşî İbnu Harb:

 

Hz. Hamza'nın katilidir. Fetih günü Taif'e kaçmıştı. Sonra ailesinin grubuyla Resulullah'a geldi, "Eşhedu en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Resûluhu" dedi. Resulullah:

"Bu Vahşî değil mi?" buyurdu.

"Evet!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Söyle bana amcamı nasıl öldürdün?" diye sordu. Vahşi anlattı. Resulullah ağladı ve:

"Yüzünü bana gösterme!" dedi. Vahşî, içki sebebiyle ilk  celde tatbik edilen kimsedir. Kendi tabiriyle "cahiliyede insanların en hayırlısını (Hz. Hamza'yı öldüren) Vahşî, islâm'da da en şerlisini (yalancı peygamber Müseylime'yi)" aynı harbeyle öldürecek, tevhid davasında mühim bir hizmet ifa edecektir, (radıyallahu anh).

Huvaytıb İbnu Abdi'l-Uzzâ: Fetih günü kaçanlardandı. Ebû Zerr onu bir bahçede gizlenmiş görünce (aleyhissalâtu vesselâm)'a yerini haber verdi:

"Biz, öldürülmelerini emrettiklerimiz dışında herkese emân vermedik mi?" buyurdular. Ebû Zerr gidip, kendisine durumu haber verdi. Aleyhissalâtu vesselâm'a gelip  o da müslüman oldu. Rivayete göre, Medine valisi Mervan İbnu'l-Hakem'le, bir gün karşılaşınca Mervan buna laf atar: "Ey müslümanlığı geciken ihtiyar!" der. İhtiyar, şu cevabı verir:

"Ben kaç sefer arzu etmiştim, ancak buna baban mani oluyordu."[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 12/238-239.