* ÜSÂME İBNU ZEYD'İN, CÜHEYNE'NİN HURUKA'YA GÖNDERİLMESİ

 

ـ4275 ـ1ـ عَنْ أبِي ظَبْيَانَ قَالَ: ]سَمِعْتُ أُسَامَةَ بْنَ زَيْدٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْهُما يَقُولُ: بَعثَنا رسولُ اللّهِ # إلى الحُرُقَةِ فَصَبَّحْنَا الْقَوْمَ فَهَزَمْنَاهُمْ. فَلَحِقْتُ أنَا وَرَجُلٌ مِنَ ا‘نْصَارِ رَجًُ مِنْهُمْ. فَلَمَّا غَشَيْنَاهُ قَالَ: َ إله إَّ اللّهُ. فَكَفَّ عَنْهُ ا‘نْصَارىُّ وَطَعَنْتُهُ بِرُمْحِى فَقَتَلْتُهُ. فَلَمَّا قَدِمْنَا بَلَغَ ذلِكَ النَّبِىَّ #. فقَالَ: يَا أُسَامَةُ أقَتَلْتَهُ بَعدَ مَا قَالَ َ إلهَ إَّ اللّهُ؟ قُلْتُ: إنَّمَا قَالَ مُتَعَوِّذاً. قَالَ: أقَتَلْتَهُ بَعْدَ أنْ قَالَ َ إلهَ إَّ

اللّهُ؟ فَمَا زَالَ يُكَرِّرُهَا حَتّى تَمَنَّيْتُ أنِّى لَمْ أكُنْ أسْلمْتُ قَبْلَ ذلِكَ الْيَوْمِ[. أخرجه الشيخان وأبو داود.وزاد مسلم في رواية أخرى عن جندب: ]أقَتَلْتَهُ وَقَدْ قَالَ َ إلهَ إَّ اللّهُ: كَيْفَ تَصْنَعُ بِ اللّهُ إذَا جَاءَتْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَرَّرَ ذلِكَ عَلَيْهِ[.»الْمُتَعَوِّذُ« الْمُلْتَجِئُ خَوْفاً مِنَ الْقَتْلِ .

 

1. (4275)- Ebu Zabyân anlatıyor: "Üsâme İbnu Zeyd (radıyallahu anh)'ı dinledim, diyordu ki:

"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bizi Huruka'ya gönderdi. Sabah baskını yapıp hezimete uğrattık. Ben ve Ensar'dan biri, Hurukalı bir adama rastladık. Adama galebe çalmıştık, Lâilaheillallah dedi. Adam bunu söyler söylemez Ensâri savaşmayı bıraktı, ben devam ettim ve mızrağımı saplayıp öldürdüm.

Medine'ye geldiğimiz zaman benim yaptığım, Resulullah'ın kulağına ulaşmış. (Beni çağırttı ve.)

"Ey Usâme! Sen, lailâhe illallah dedikten sonra adam mı öldürdün?" diye sordu. Ben:

"O bunu, canını kurtarmak için söyledi!" dedim. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Sen onu Lailahe illallah dedikten sonra öldürdün mü?" dedi. Bu cümleyi o kadar çok peşpeşe tekrar etti ki, keşke bugünden daha önce müslüman olmasaydım (müslüman olarak böyle bir cinayeti işlememiş olurdum) diye  temenni ettim." [Buhârî, Diyât 2; Müslim, İman 158, (96). Ebu Dâvud, Cihâd 104, (2643).]

Müslim'in Cündeb'ten kaydettiği bir diğer rivayet şöyle: "Sen Lâilahe illallah diyeni öldürdün mü? Kıyamet günü Lailahe illallah gelince ona nasıl hesap vereceksin?" Bunu ona çok tekrarladı."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

1- Bu seriyye, hicretin yedinci yılı Ramazan ayında cereyan etmiştir. Bu seriyyenin komutanı Gâlib İbnu Ubeydullah el-Kelbî'dir. Seriyyenin, komutandan ziyade, Üsâme'nin ismini alması, bu sefer sırasında Üsâme' nin işlediği hatanın şüyû bulması, onun çokça konuşulması sebebiyledir.

2- Hadis ve siyer kitaplarında benzer hadiseler kaydedilmekte, bazılarında farklı hadiseler aynı şahsa nisbet edilebilmektedir. Sadedinde olduğumuz gazve, İbnu Sa'd'ın kaydına göre yüzotuz kişilik bir ekibin gazvesidir. Resulullah, seriyeyi Necid'de Batn-ı Nahl'in geri tarafındaki Meyfa'a nâm mevkide bulunan Benî Ahvâl ile Benî Abd İbni Sa'lebe üzerine göndermiştir. Burası Medine'ye sekiz konaklık bir mesafededir.

Bazı rivayetlere göre Üsâme (radıyallahu anh)'ın öldürdüğü kimse Mirdâs İbnu Nehîk'di. Kabilesi müşrik olmasına rağmen, kendisi müslüman olmuştu. Mirdâs koyun güdüyordu. Müslümanlar gelince herkes kaçmış, fakat bu müslüman olduğu için kaçmamıştı. Müslüman süvarilere esselamu aleyküm diye selam verir. Ancak Üsâme, öldürerek koyunlarını  alır.

Resûlullah bu hadiseye ziyadesiyle üzülür ve bir rivayette: "Siz onun elindekini almak için öldürdünüz" buyurur.

Bazı rivayetler şu âyetin bu hadise üzerine indiğini belirtir: "Size (İslâmca) selam veren kimseye "sen mü'min değilsin" demeyin" (Nisa 94).

Hadisin bazı vecihlerinde Resulullah, Üsâme'yi: "Bâri kalbini yarsaydın da bu sözü samimiyetle mi söyledi bilseydin ya!" diyerek paylamıştır.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 12/221.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 12/221-222.