Urve İbnu Mes'ud İbnu Muattıb:

 

Hudeybiye Sulhü sırasında Kureyş'in, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a elçi olarak gönderdiği kimselerden biridir. Muğîre İbnu Şu'be (radıyallahu anh)'ın da amcasıdır. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın sulh teklifini Mekkelilere kabul ettirmede telkin sahibi olmuştur: "Size doğru (mâkul) bir teklifte bulundu, onu kabul edin" demiştir.

Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Taif kuşatmasından vazgeçip Medine'ye dönerken arkadan gelip, daha Medine'ye varmadan yolda yetişir ve müslüman olur. Kavmine dönüp İslam'ı neşretme izni ister. Ancak Aleyhissalâtu vesselâm, ona: "Kavmin seni öldürür" diyerek, kavminin İslam'ı kabulde göstereceği kibirden haber verir. Ancak Urve:

"Ey Allah'ın Resulü! Ben kavmime gözlerinden daha sevgiliyim!" der. Aslında sevilen, itaat edilen bir kimse idi. Nitekim, daha önce Muğîre İbnu Şu'be'nin İslâm'dan önce işlediği gadr sebebiyle ortaya çıkan kavgayı tam 13 kişinin diyetini ödemeyi üzerine alarak yatıştırdığını belirtmiştik.

Hülasa, kendisine muhalefet etmeyecekleri ümidiyle kavmini İslâm'a davet etmek arzusuyla döner. Onlara müslüman olduğunu söyler ve davete başlar, ama nafile. Ok yağmuruna tutarak şehid ederler.

Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), Urve hakkında:

"Onun kavmindeki durumu, Sâhib-u Yâsin'in kavmindeki durumu gibidir" buyurmuştur.

Katâde, Kureyş müşriklerinden Velid İbnu'l-Muğîre'nin söylediği, "Bu Kur'ân, iki şehrin birinden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?" (Zuhruf 31) sözüyle Mekke'de kendisini, Taif'te Urve İbnu Mes'ud'u kastettiğini belirtmiştir. İki büyük şehir, anlaşılacağı üzere Mekke ve Taifdir.

Urve'nin, fiziken Hz. İsa'ya benzediği söylenmiştir, (radıyallahu anh).[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 12/210-211.