ONUNCU EDEB

 

Kudüm (Seferden Dönüş) Namazı

 

ـ1ـ عن ابن عمر وكعب بن مالك رَضِيَ اللّهُ عَنْهم قا: ]كانَ رسولُ اللّهِ # إذَا قَفَلَ مِنْ سَفَرٍ بَدَأ بِالْمَسْجِدِ فَرَكَعَ فِيهِ رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ انْصَرَفَ إلى بَيتِهِ. قال نافع: وكانَ ابْنُ عُمَرَ يَفْعَلُ ذلكَ[. أخرجه أبو داود .

 

1. (2208)- İbnu Ömer ve Ka'b İbnu Mâlik (radıyallâhu anhüm) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir seferden dönünce önce mescide uğrardı. Orada iki rekat namaz kılar, ondan sonra evine dönerdi." Nâfi: "İbnu Ömer de öyle yapardı" demiştir."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Rivâyetin pek vâzıh olan ifadesi, Resûlullâh'ın sefer dönüşlerinde önce mescide uğrayıp iki rekat namaz kıldığını gösteriyor. Ebû Dâvud'un aynı bâbtaki bir rivayetinde, (halkın kendisini ziyaret edebilmesi için) namazdan sonra mescidde oturduğunu ifade eder. Teysîr'in kaydettiği rivayette, iki rekatlik namazdan sonra evine döndüğü ifade edilmektedir. Öyle anlaşılıyor ki, halkın ziyaret etmek, haber dinlemek ihtiyacını duyarak etrafını sarmaları halinde mescitte oturup, onlarla meşgul olmuştur. Böyle olmayan durumlarda ise, kudüm namazını kılınca evine çekilmiştir.

Şu halde burada esas şudur: Seferden dönünce önce mescide uğrayıp iki rekat kudüm namazı kılınmalıdır. Bir müddet oturmak veya hemen eve dönmek, şartlara bağlıdır.

Yeri gelmişken hatırlatalım ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'in sefer dönüşünü hep gündüze -Hasan İbnu Ali (radıyallahu anhümâ)'nin tasrihine göre kuşluk vaktine- rastlatmasının, gece vaktinden sakınmasının bir hikmeti daha gözükmektedir: Bu da dönüşte ashabla karşılaşmak, onların merakını tahrik etmeden bazı haberler vermektir. [2]


 

[1] Ebû Dâvud, Cihâd: 178, (2781, 2782); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/45.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 8/45.