UMUMİ AÇIKLAMA

 

Dua Arapça'da, çağırmak, davet etmek, rağbet göstermek, yardım taleb etmek, ismen çağırmak (tesmiye) mânalarına gelir. İbadete de dua denmiştir.

Ebû'l-Kâsım el-Kuşeyrî şu açıklamayı yapar: "Dua Kur'an'da muhtelif mânalarda gelmiştir.

1- İbâdet:    وََ تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّهِ مَاَ يَنْفَعُكَ وََ يَضُرُّكَ  "Sana fayda da  zarar da vermeyecek Allah'tan  başkasına dua (ibadet) etme" (Yunus 106).

2- İstiğâse (yardım talebi):   وَادْعُوا شُهَدَاءَكُمْ  "Allah'tan başka güvendiklerinizi de yardıma çağırın" (Bakara 23).

3- Nidâ   يََوْم يَدْعُوكُمْ فَتَسْتَجيبُونَ بِحَمْدِهِ  "Sizi çağırdığı gün, O'na hamdederek davetine uyarsınız" (İsra 52).

4- Senâ:   قُلْ اَوِدْعُوا اللّهَ اَوِدْعُوا الرَّحْمنَ  "De ki: "Gerek Allah deyin, gerek Rahmân deyin, hangisini derseniz deyin en güzel isimler O'nundur" (İsra 110).

Keza:  وَقَالَ رَبُّكُمْ ادْعُونِى اسْتَجِبْ لَكُمْ  "Rabbiniz: "Bana dua edin ki size icabet edeyim" dedi" (Gâfir 60).

Cumhur, duâyı ibadetin bir şubesi olarak görmüş ve   إنَّ الدُّعَاءَ مِنْ اَعْظَمِ العِبَادَة   "Dua ibadetin en büyüğüdür" demiştir. Nitekim hadiste de:   اَلدُّعَاءُ هُوَ الْعِبَادَةُ   "Dua ibadetin tâ kendisi" veya   اَلْدُّعَاءُ مُخُّ الْعِبَادَةِ  "Dua ibadetin özü (iliği)" olarak tavsif edilmiştir.

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) pek çok hadislerinde mü'minleri dua etmeye teşvik eder:   لَيْسَ شَىْءٌ اَكْرَمَ عَلى اللّهِ مِنَ الدُّعَاءِ   "Allah indinde duadan daha kıymetli bir şey yoktur."   مَنْ لَمْ يَسْألِ اللّهَ يَغْضَبْ عَلَيْهِ   "Allah, kendinden istemeyene gadab eder."   تسَلُوا اللّهَ مِنْ فَضْلِهِ فَإنَّ اللّهَ يُحِبُّ أنْ يَسْأل    "Allah'ın fazlından isteyin, zira Allah istenmesini sever."   اَلْدُّعَاءُ مِفْتَاحُ الرَّحْمَةِ   "Dua rahmetin anahtarıdır."   اَلدُّعَاءُ سَِحُ الْمُؤْمِنِ وعِمَادُ الدِّينِ وَنُورُ السَّمواتِ وَاَرْضِ  "Dua mü'minin silahı, dinin direği, semâvat ve arzın nurudur."   اَلدُّعُاءُ يَرُدَّ الْقَضَاءَ   "Duâ,  kazayı defeder."   اَلدُّعَاءُ يَنْفَعُ مِمَّا نَزَلَ وَمِمَّا لَمْ يَنْزِلْ فَعَلَيْكُمْ عِبَادُ اللّهِ بِالدّعَاءِ   "Dua, gelmiş olan musibet için de henüz gelmemiş olan musibet için de faydalıdır."   تاَلدُّعَاءُ يَرُدُّ الْبََءَ  "Dua belâyı defeder."[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları:6/510-511.