CARİYENİN AVRETİ:

 

Yabancı kadın hür değil de cariye ise bazı alimler "Onun avreti göbekle diz arasıdır" demiştir.

Bazıları da "Cariyenin avreti yaptığı iş sırasında açılmasına ihtiyaç olmayan kısımlardır" demiştir. Buna göre, câriyenin başı, kolları, bacakları, boynu, göğsü avret sayılmaz. Sırtı, karnı, kollarının yukarısı avret mi değil mi münâkaşa edilmiştir.

Ne erkeğin kadına, ne de kadının erkeğe  dokunması hiçbir surette caiz değildir. Hacâmat, sürme veya bir başka sebep dokunmayı caiz kılmaz. Zira dokunmak, şeriat nazarında bakmaktan daha beterdir. Zira, dokunmak  suretiyle inzâl vaki olursa orucu bozduğu halde bakmak suretiyle vâki olan inzâl orucu bozmaz. Ebu Hanife merhum: "Erkeğe, cariyenin bakılması helâl olan yerlerine dokunması da câizdir" demiştir.

Yine Ebu Hanife merhum: "Kadın, erkeğin nesb, raza (emme) veya sıhriyyet sebebiyle mahremi olduğu takdirde, ona karşı kadının avreti göbekle diz arasıdır, tıpkı erkeğin erkeğe avreti gibi" demiştir.

Diğerleri ise: "İş sırasında açılmayan yerleridir" demiştir.[1]

MÜSTEMTİA (denen zevce, cariye gibi istifraşı helâl olan kadının) avretine gelince, erkeğin, bütün uzuvlarına bakması caizdir. Hatta fercine bile bakabilir, ancak ferce bakmak mekruhtur. Kişinin kendi fercine bakması da mekruhtur. Zira, ferce bakmanın bir nevi körlüğe sebep olacağı rivayetlerde gelmiştir. Kadının fercine bakmanın caiz olmadığı da söylenmiştir. Kadının kendine ayırdığı cariye veya müdebbere (ölümünden sonra hür olacak câriye) veya ümmü veled (efendisine çocuk doğurarak yarı hür hâle gelen, satılamayan cariye) veya merhune (rehinelenmiş câriye) olması farketmez. Cariye Mecusi veya mürted veya puta tapan, veya kendisiyle bir başkası arasında müşterek veya evli veya mukatebe anlaşması yapmış ise, bu  durumda câriye yabancı kadın gibidir. Amr İbnu Şuayb babası,  dedesi tarikiyle Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'den şu hadisi rivayet eder: "Sizden biri cariyesini kölesiyle veya işçisiyle evlendirirse, artık göbekten aşağı ve dizden yukarısına bakmasın."


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/139-140.