3- KADININ ERKEGE KARŞI AVRETİ:

 

Burada şu durumlar vardır:

a) Kadın yabancıdır,

b) Zâtu'rrahm (akraba)dır.

c) Müstemtia (istifraş edilen câriye)'dir.

 

a- Kadın yabancı ise: Bu da hür veya köle olabilir.

Hür ise: Bütün bedeni avrettir. Eller ve yüz hâriç, hiçbir yerine bakılamaz, haramdır. El ve yüz caizdir. Çünkü alışverişte yüzünü açmaya, verip-almada elini çıkarmaya mecbur ve muhtaçtır.

"El" ile içini ve dışını kastediyoruz. Bilekler "el"e girmez."Elin sırtı da avrettir" diyen olmuştur.

Bilesin ki, biz "kadının bedeninden hiçbir yerine bakmak caiz değildir", "ellerine ve yüzüne bakmak caizdir" dedik. Her iki söz için de istisna mevcuttur.

"Eline ve yüzüne bakmak caizdir" sözüne gelince, bilesin bu üç kısımdır.[1]

1) Garaz ve fitnenin bulunmadığı bakma.2) Fitne olup, garaz bulunmayan  bakma.3) Fitne ve (şehvet) garazı bulunan bakma.1- Garaz ve fitnenin bulunmadığı bakma: Bilesin yabancı kadının yüzüne kasd-ı mahsusla bakmak caiz değildir. Nazarı, aniden isabet edecek olursa gözünü sakınması gerekir. Zira âyet-i kerime: "Mü'min erkeklere şöyle, gözlerini sakınsınlar" (Nur 30) diye emrediyor.

"Fitne mevzubahis değilse bir kerecik bakmak caizdir" diyen olmuştur. Ebu Hanife merhum bu görüştedir. Ancak ikinci sefer bakmak caiz değildir, zira âyet-i kerime: "Bilmediğin  şeyin ardına düşme, doğrusu göz, kulak ve kalb bunların hepsi o şeyden mes'uldür." (İsra 36) buyurmaktadır.

Kezâ Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da:   ياعلى تتبع النظرة النظرة فان لك ا ولى وليست لك اخره 

 "Ey Ali, bakışına ikinci bir bakış ekleme. Birinci bakıştan sorumlu değilsen de ikincisinden sorumlusun" buyurmuştur.

Hz. Câbir (radıyallahu anh) de şunu anlatır: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a iradî olmayan ani nazar hakkında sordum. Bana, "bu durumda gözümü çevirmemi" emretti."

Birinci bakışta sorumluluk olmayışı, bundan kaçınmak mümkün olmadığı içindir. Kasıd olsa da olmasa da birinci bakış için af hükmü konmuştur.

2- Garaz olup fitne olmayan bakış: Bu da farklı şekillerde olabilir:

a) Evlenmek istediği kadının eline yüzüne bakmak gibi.

Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)'nin rivayetine göre: "Bir erkek Ensar'dan bir kadınla evlenmek istemişti. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kendisine: "Kadını gör, zira Ensar'ın gözünde bir şeyler vardır[2] buyurmuştur. Bir başka hadislerinde Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyururlar:

"Biriniz kadın isteteceğiniz zaman ona bakmasında bir vebal yoktur, yeter ki ona, istetmek maksadıyla baksın."

Muğire İbnu Şu'be (radıyallahu anh) de şunu anlatır:

"Ben bir kadına tâlib oluştum, aleyhissalâtu vesselâm efendimiz:

"- Onu gördün mü?" dedi. Ben:

"- Hayır!"  deyince, bana:

"- Git bak, onu önceden görmen, aranızdaki sevginin devamını sağlar!"  buyurdu.

Bu rivayetler, evlenmek istediği takdirde, kadının yüz ve ellerine şehvet niyetiyle bakmanın caiz olduğuna delâlet eder. Bu hususa  kezâ, şu âyet-i kerime de delalet eder:

"Ey Muhammed! Bundan sonra sana hiçbir kadın, cariyelerin bir yana, güzellikleri ne kadar hoşuna giderse gitsin, hiçbirini boşayıp başka bir eşle değiştirmen helâl değildir" (Ahzâb 52). Burada, "güzelliği hoşa gitmek" ancak yüzlerine bakmakla olur.

Evlenmek niyetiyle bakmanın keyfiyeti hususunda ileri sürülen görüşleri Nevevî merhum şöyle özetler: Evlenme niyetiyle bakmada kızın rızasına hâcet yoktur. Hatta haberi olmadan bakmak daha uygundur. Ancak İmam Mâlik: "Haberi olmadan bakmayı uygun bulmam, çünkü kadının avretini de görme ihtimâli var" demiştir. Yine Malik'ten gelen zayıf bir rivayette, "Kadının izni olmadan erkek ona bakamaz" demiştir. Bu zayıf bir görüştür, çünkü Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in bu husustaki izni mutlaktır, kızın izni şart koşulmaz, çünkü çoğunlukla izinden utanırlar. Bunda ayrıca aldatmaca da söz konusudur. Bir de, erkek bakıp beğenmezse kızı terkedecektir, bu ise onun kırılmasına ve üzülmesine sebep olur. Bu sebeplerle Şâfiî ulemâsı: "Erkeğin, istemezden önce kızı görmesi müstehabtır. Böylece hoşuna gitmediği takdirde, kızın üzüntüsüne sebep olmadan vazgeçer, halbuki talebten sonra vazgeçecek olursa, üzüntü olur" demişlerdir.

Yine ashabımıza göre, "Erkek bizzat göremezse güvenilir bir kadın göndererek baktırır. Bu da talebten önce olmalıdır, sebebini açıkladık."

b) Câriye satın alma sırasında kişi avret olmayan yerine bakma hakkına sahiptir.

c) Alışveriş sırasında da kadının yüzüne bakar. Ta ki, gereği halinde onu tanıyabilsin.

d) Kadın şâhidlik yapacağı zaman kadına bakabilir, bu durumda da sadece yüzüne bakar, zira tanımak için yüzün görülmesi yeterlidir.

3- Fitne ve (şehvet) garazın bulunduğu bakışa gelince: Bu şehvet niyetiyle kadına bakmaktır, işte yasaklanan bakış budur. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) bu bakışın haramlığını şöyle ifade buyurmuştur:     العينان تزنيان   "Gözler zinâ yapar."Keza Hz.Cabir (radıyallahu anh) şunu anlatır: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gözün ani bakmasından sordum, bana "başımı derhal çevirmemi" emretti.[3]


 

[1] Bu üç değil, dört olacak, belki de bir müstensih hatasıdır.

[2]"Ensar'ın gözünde bir şey vardır" sözünden murad gözlerinin küçüklüğüdür, bazıları, "Ensar'ın mavi gözlü olmaları kastedilmiştir" demiştir.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/136-139.