AÇIKLAMA:

 

1- TESETTÜR EMRİ:

 

İslâm'ın bidâyetinde, kadınlar kılık kıyafetçe câhiliye devrinin örfüne uyuyorlardı. İçtimâî hayatta da kadın-erkek ihtilâtı esastı. Cinsler arasındaki ayırımı ve kadın kıyâfetini tanzim eden yukarıdaki âyet muahhar vahiylerdendir.

Yukarıdaki rivayette tesettür âyetine hassaten Muhâcir kadınların riâyet ettiği tebârüz ettirilmektedir. Ancak başka rivayetlerde Ensar kadınları da zikredilmektedir. Bunlardan birine göre, Hz. Aişe'nin yanında Kureyş kadınları ve onların faziletleri medar-ı bahs edilince, şöyle denilmiştir: "Muhakkak ki Kureyş kadınları faziletli kimselerdir.Ancak Allah'a kasem olsun, Ensar kadınlarından efdalini de görmedim. Allah'ın kitabını tasdik etmede onlar daha şedîd, tenzile inanmada daha önce idiler. Nur suresi inmiş, örtünmeyi emretmiştir, kocaları bu yeni inen âyetleri hanımlarına okumak üzere evlerine geldiler. Hiçbiri hâriç kalmadan bütün kadınlar derhal örtülerine büründüler. Ertesi gün sabah namazında hepsi, yüzünü de  örtecek şekilde başlarını sarmış idi ve sanki başlarının üzerinde kargalar vardı."

Şu halde, örtünme emrine, Muhacir olsun, Ensar olsun bütün Müslüman kadınlar derhal uyup tatbik etmişlerdir

Hadis metninde geçen    اختمرن   "örttüler"  tabirini şârihler, yani "yüzlerini örttüler" şeklinde anlarlar. Biz de tercüme de o şekilde kaydettik.

İbnu Hacer, ihtimar tabiriyle ifade edilen örtünmeyi şöyle tarif eder: "Bu, örtüyü başa koyup, sağ taraftan sol omuz üzerine atmasıyla gerçekleşir." Ayrıca "cahiliye kadınlarının örtülerini geriye salıp ön taraflarını açtıklarını, bu yüzden örtünme emrinin geldiğini, Ferrâ'dan naklen kaydeder.[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 4/133-134.