ـ1ـ عن ابن عباس رَضِىَ اللّهُ عَنْهُما في قولهِ تعالى: ]وَأدْبَارَ السُّجُودِ. قَالَ: أمَرَهُ أنْ يُسَبِّحَ في أدْبَارِ الصَّلَوَاتِ كُلِّهَا[. أخرجه البخارى .
1. (795)- İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ), "Gecenin bir cüz'ünde ve secdelerin arkalarında da onu tesbih et" meâlindeki ayette geçen "secdelerin arkalarında" tabiriyle ilgili olarak: "Cenab-ı Hakk, tesbihi, bütün namazların ardından yapmayı emretmektedir" demiştir. [Buhârî, Tefsir, Kâf 2.][1]
AÇIKLAMA:
İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) ayette geçen, اَدْبارَ السُّجود ibaresi ile Cenâb-ı Hakk'ın, Resûlü (aleyhissalâtu vesselâm)'ne her namazın arkasından tesbihte bulunmayı emrettiğini belirtmektedir.
Taberî'nin kaydettiği bir başka tarikte İbnu Abbâs: "Bu, namazdan sonra yapılan tesbihtir" demiştir.
Bir başka rivayette de, "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Ey İbnu Abbâs, akşam namazından sonra kılınan iki rek'at, âyette geçen edbâru'ssücud'dür" dedi" der. Bâzı sahabeler de bu iki rek'ata edbâru'ssücûd demiştir.[2]