* KADIN HAYIZLI İSE

 

ـ192 ـ6179 ـ637ـ حَدّثَنَا أبُو بَكْرِ بْنُ أبِي شَيْبَةَ. ثَنَا مُحَمّدُ بْنُ بِشْرٍ. ثَنَا مُحَمّدُ بْنُ عَمْرٍو. ثَنَا أبُو سَلَمَةَ، عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ؛ قَالَتْ: كُنْتُ مَعَ

رَسُولِ اللّهِ # فِي لِحَافِهِ. فَوَجَدْتُ مَا تَجِدُ النِّسَاءُ مِنَ الْحَيْضَةِ. فَانْسَلَلْتُ مِنَ اللِّحَافِ. فَقَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »أنَفِسْتِ؟« قُلْتُ: وَجَدْتُ مَا تَجِدُ النِّسَاءُ مِنَ الْحَيْضَةِ. قَالَ ذلِكَ مَا كَتَبَ اللّهُ عَلَى بَنَاتِ آدَمَ. قَالَتْ: فَانْسَلَلْتُ، فَأصْلَحْتُ مِنْ شَأْنِي، ثُمَّ رَجَعْتُ. فَقَالَ لِي رَسُولُ اللّهِ # »تَعَالى فَادْخُلِي مَعِي فِي اللِّحَافِ« قَالَتْ: فَدَخَلْتُ مَعَهُ.في الزوائد: إسناده صحيح ورجاله ثقات .

 

192. (637) (6179)- Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la birlikte yorganın altında idim. Kadınların maruz kaldığı hayız (kanını) o sırada gördüm.  Derhal  örtünün altından sıvışıverdim.  Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Hayız mı oldun?" dedi. "Ben, kadınların gördüğü hayız kanını gördüm" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm: "Bu, Allah Teala hazretlerinin, Hz. Adem'in kızlarına yazdığı bir kaderdir" buyurdular."Ümmü Seleme sözlerine şöyle devam eder:  "Ben yataktan sıvışıp, (yapılması gerekenleri yaparak) kendime çekidüzen vererek geri döndüm. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Gel benimle birlikte yatağa gir!" dedi. Ben de yanına girdim."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu mevzu üzerine gelen başka rivayetlerde İslam'ın bidayetinde, hayızlı kadınların, hayız müddetince kocalarından uzak durdukları, ancak burada kaydedilen hadiseden sonra bu yasağın kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Hatta bazı rivayetlerde bu durum, İslam dini ile Yahudiliğin arasındaki farklardan biri olarak zikredilir: Yani Yahudilerde hayızlı kadın âdet gördüğü müddetçe ne yatakta ne de  yemekte kocasıyla beraber olmamaktadır. İslam'da ise bu ayrılık kaldırılmıştır.İslam hayızlı kadınla sadece cinsî münasebeti haram kılmıştır. Göbek ve diz kapağı arası dışında kalan bedeni ile mübaşeret de yasaklanmamıştır. Müteakip hadis bu hususu daha da açacaktır.[2]

 

ـ193 ـ6180 ـ638ـ حَدّثَنَا الْخَلِيلُ بْنُ عَمْرٍو. ثَنَا بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ مُحَمّدِ بْنِ إسْحَاقَ، عَنْ يَزِيدَ بْنِ أبِي حَبِىبٍ، عَنْ سُوَيْدِ بْنِ قَيْسٍ، عَنْ مُعَاوِيَةَ

بْنِ خُدَيْجٍ، عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أبِي سُفْيَانَ، عَنْ أُمِّ حَبِىبَةَ، زَوْجِ النَّبِيِّ #؛ قَالَ سَألْتُهَا: كَيْفَ كُنْتِ تَصْنَعِينَ مَعَ رَسُولِ اللّهِ # فِي الْحَيْضَةِ؟ قَالَتْ: كَانَتْ إحْدَانَا، فِي فَوْرِهَا أوَّلَ مَا تَحِيضُ، تَشُدُّ عَلَيْهَا إزَاراً إلَى أنْصَافِ فَخِذَيَْهَا. ثُمَّ تَضْطَجِعُ مَعَ رَسُولِ اللّهِ #.قال السنديّ: الحديث صحيح معنى، وإن بحث في الزوائد هذا ا“سناد بأن فيه محمد بن إسحاق وهو يدلّس. وقد رواه بالعنعنة .

 

193. (638) (6180)- Muaviye İbnu Ebi Süfyan (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Ben, Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın zevce-i muhteremeleri olan Ümmü Habibe (radıyallahu anhâ)'ye: "Hayız olduğunuz zaman Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la münasebetiniz nasıl olurdu?" diye sordum. Şu cevabı verdi: "Birimiz hayız görmeye başlar başlamaz  derhal uyluklarının yarısına kadar uzanan izarını bağlar, sonra Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la beraber yatardı."[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/614.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/614.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/615.