* VERA' VE TAKVA

 

ـ1307 ـ7294 ـ4216 -حَدّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. ثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ. ثَنَا زَيْدُ بْنُ وَاقِدٍ. ثَنَا مُغِيثُ بْنُ سُمَىٍّ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عَمْرٍو؛ قَالَ: قِيلَ لِرَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أيُّ النَّاسِ أفْضَلُ؟ قَالَ: كُلُّ مَخْمُومِ الْقَلْبِ صَدُوقِ اللِّسَانِ. قَالُوا: صَدُوقُ اللِّسَانِ نَعْرِفُهُ. فَمَا مَخْمُومُ الْقلْبِ؟ قَالَ هُوَ التَّقِيُّ النَّقِيُّ. َ إثْمَ فِيهِ وََ بَغْيَ وََ غِلَّ وََ حَسَدَ.فِي الزوائد: هَذَا إسناد صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

1307. (4216) (7294)- Abdullah İbnu Amr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "En efdal insan kimdir?" diye sorulmuştu. "Kalbi mahmûm (pak), dili doğru sözlü olan herkes" buyurdular. Ashab: "Doğru sözlülüğün ne demek olduğunu biliyoruz. Mahmûmu'l-kalb ne demektir?" ye sordu.

"(Mahmûm kalb), Allah'tan korkan tertemiz kalptir, içinde günah yoktur, zulüm yoktur, kin yoktur, hased yoktur" buyurdular."[1]

 

ـ1308 ـ7295 ـ4217 -حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. ثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنْ أَبِي رَجَاءٍ عَنْ بُرْدِ بْنِ سِنَانٍ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ وَاثِلَةَ بْنِ ا‘سْقَعِ عَنْ أَبِي  هُرَيْرَةَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أبَا  هُرَيْرَةَ! كُنْ وَرِعاً تَكُنْ أعْبَدَ النَّاسِ وَكُنْ قَنِعاً تَكُنْ أشْكَرَ النَّاسِ. وَأحِبَّ لِلنَّاسِ مَا تَحِبُّ لِنَفْسِكَ تَكُنْ مُؤْمِنًا وَأحْسِنْ جِوَارَ مَنْ جَاوَرَكَ تَكُنْ مُسْلِماً وَأقِلَّ الضَّحِكَ فأنَّ كَثْرَةَ الضَّحِكِ تُمِيتُ الْقَلْبَ.فِي الزوائد: خباب إسناد حسن. وأبو رجاء اسمه محرز بن عبد اللّه الجزري .

 

1308. (4217) (7295)- Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ey Ebu Hureyre, verâ sahibi ot (harama düşme şüphesi olan şeylerden de kaçın) ki insanların Allah'a en iyi kulluk edeni olasın! Kanaatkârlığı esas al kî insanların Allah'a en iyi şükredeni olasın. Nefsin için sevdiğini insanlar için de sev ki (kâmil) mü'min olasın. Sana komşu olanlara iyi komşuluk et ki (kâmil bir) Müslüman olasın. Gülmeyi az yap, zira çok gülmek kalbi öldürür."[2]

 

ـ1309 ـ7296 ـ4218 -حَدّثَنَا عَبْدُاللّهِ بْنُ مُحَمَّدٍ بْنِ رُمْحٍ. ثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ وَهْبٍ عَنِ الْمَاضِي بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ عَلِيِّ بْنِ سُلَيْمَانَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ عَنْ أَبِي إدْرِيسَ الْخَوَْنِيِّ عَنْ أَبِي ذَرٍّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: َ عْقَلَ كَالتَّدْبِيرِ. وََ وَرَعَ كَالْكَفِّ. وََ حَسَبَ كَحُسْنِ الْخُلُقِ.فِي الزوائد: فِي إسناده القاسم بن مُحَمَّد المصريّ وهو ضعيف .

 

1309. (4218) (7296)- Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Tedbir gibi akıl yoktur. Sakınmak gibi vera' yoktur. İyi huy gibi haseb (itibar vesilesi) yoktur."[3]

 

ـ1310 ـ7297 ـ4220 -حَدّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ وَ عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ؛ قَاَ: ثَنَا  الْمُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ كَهْمَسِ بْنِ الْحَسَنِ عَنْ أَبِي السَّلِيلِ ضُرَيْبِ بْنِ نُفَيْرِ عَنْ أَبِي ذَرٍّ؛ قَالَ:

رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إنِّى ‘عْرِفُ كَلِمَةً »وَقَالَ عُثْمَانُ: آيَةً« لَوْ أخَذَ الْنَّاسُ كُلُّهُمْ بِهَا لَكَفَتْهُمْ قَالُوا: يَا رَسُولَ للّهِ! أيَّةُ أيَةٍ: قَالَ وَمَنْ يَتَّقِ اللّهِ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاً.فِي الزوائد: هذا الحديث رِجَالُهُ ثقات. غير أنه منعطع. وأبو السليل لم يدرك أبا ذر قاله فِي التهذيب..

 

1310. (4220) (7297)- Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ben bir kelime -Osman dedi ki: "Bir âyet"- biliyorum. Eğer insanların hepsi onu tutsaydılar hepsine kâfi getirdi." Ashab: "Ey Allah'ın Resûlü, bu hangi ayettir?" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm: "Ve kim Allah'tan korkarsa, Allah o kimseye (darlıktan genişliğe) bir çıkış yolu ihsan eder" (Talak 2) ayetini okudu."[4]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/589-590.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/590.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/590.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/591.