* MEHDİ'NİN ÇIKMASI

 

ـ1246 ـ7233 ـ4082 -حَدّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ هِشَامٍ. ثَنَا عَلِيُّ بْنُ صَالِحٍ عَنْ يَزِيدَ اِبْنِ أَبِي زِيَادٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللّهِ؛ قَالَ: بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إذْ أقْبَلَ فِتْيَةٌ مِنْ بَنِى هَاشِمٍ. فَلَمَّا رَأهُمْ النَّبِيُّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اغْرَوْتَقَتْ عَيْنَاهُ وَتَغَيَّرَ لَوْنُهُ. قَالَ فَقُلْتُ: مَا نَزَالُ نَزَى فِي وَجْهِكَ شيْئًا نَكْرَهُهُ. فَقَالَ: إنَّا أهْلُ بَيْتٍ اخْتَارَ اللّهُ لَنَا اŒخِرَةَ عَلَى الْدُّنْيَا. وَإنَّ أهْلَ بَيْتِي سَيَلْقَوْنَ بَعْدِي بََءً وَتَشْرِيداً وَتَطْرِيداً حَتَّى يَأتِيَ قَوْمٌ مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ مَعَهُمْ رَايَاتُ سُودٌ. فَيْسألُونَ الْخَيْرَ فََ يُعْطَوْنَهُ فَيُقَاتِلُونَ فَيُنْصَرُونَ فَيُعْطَوْنَ مَا سَألُوا فََ يَقْبَلُونَهُ حَتَّى يَدْفَعُوهَا إِلَى رَجُلٍ مِنْ أهْلِ بَيْتِي فَيَمْلَؤُهَا قِسْطاً كَمَا مَلُؤُهَا جَوْراً. فَمَنْ أدْرَكَ ذَلِكَ مِنْكُمْ فَلْيَأتِهِمْ وَلَوْ حَبْواً عَلَى الثَّلْجِ.فِي الزوائد: إسناده ضعيف، لضعف يزيد بن أَبِي زياد الكوفيّ. لكن لم ينفرد يزيد بن أَبِي زياد عن إِبْرَاهِيمَ. فقد رواه الحاكم فِي المستدرك من طريق عمر بن قيس عن الحكم عن إِبْرَاهِيمَ .

 

1246. (4082) (7233)- İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Biz, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında iken Benî Hâşim'den bir grub genç geldi. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onları görünce, gözleri yaşla doldu ve rengi değişti. Ben: "(Ey Allah'ın Resulü!) şimdiye kadar, mübarek yüzünüzde hoşumuza gitmeyen bir manzara hiç görmemiştik, (şimdi ne oldu da bizi üzen bir ifade ile karşılaşıyoruz?)" dedim. Şu cevabı verdiler:

"Biz öyle bir Ehl-i Beytiz ki, Allah bizim için dünyaya mukabil ahireti tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne maruz kalacak. Nihayet, meşrık (doğu) tarafından beraberlerinde siyah bayraklar olan bir kavim gelecek. Bunlar hayır (saltanat) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek. Bunun üzerine onlar savaşacak. Allah onlara yardım edecek. Bundan sonra istedikleri (hükümdarlık) kendilerine verilecek. Ne var ki, onlar bunu kabul etmeyip emirliği Ehl-i Beytim'den bir adama tevdi edecekler. Bu (Emîr) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi, yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın)" buyurdu."[1]

 

ـ1247 ـ7234 ـ4084 -حَدّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى وَأحْمَدُ بْنُ يُوسُفَ، قَاَ: ثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ سُفْيَانَ الثَّوْرِيِّ عَنْ خَالِدٍ الْحَذَّاءِ عَنْ أَبِي قَبَةَ عَنْ أَبِي أسْمَاءَ الرَّحَبِيِّ عَنْ ثَوْبَانَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَقْتَتِلُ عِنْدَ كَنْزِكُمْ ثََثَةٌ كُلُّهُمُ اِبْنُ خَلِيفَةٍ. ثُمَّ َ يَصِيرُ إِلَى وَاحِدٍ مِنْهُمْ. ثَمَّ تَطْلُعُ الرَّايَاتُ السُّودُ مِنْ قِبَلِ الْمَشْرِقِ. فَيَقْتُلُونَكُمْ قَتًْ لَمْ يُقْتَلْهُ قَوْمٌ.ثُمَّ ذَكَرَ شَيْئاً َ أحْفَظُهُ. فَقَالَ: فَإِذَا رَأيْتُمُوهُ فَبَايِعُوهُ وَلَوْ حَبْواً عَلَى الثَّلْجِ فإنَّهُ خَلِيفَةُ اللّهِ الْمَهْدِيُّ. فِي الزوائد: هَذَا إسناد صحيح. رِجَالُهُ ثقات. ورواه الحاكم فِي المستدرك و قَالَ صحيح عَلَى شرط الشيخين .

 

1247. (4084) (7234)- Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Sizin hazinenizin yanında üç kişi kavga edecek Üçü de bir halifenin evladıdır. (Halifelik) bunların hiçbirine nasip olmayacaktır. Sonra meşrık (doğu) cihetinden siyah bayraklar (taşıyan bir ordu) zuhur edecek, hiçbir kavmin öldürmediği şekilde sizi öldürecek."

Ravi der ki: "Sonra (Aleyhissalâtu vesselâm) ezberde tutamadığım bir şey daha söyledi. Son olarak da: "Onları görünce onlara derhal biat edin, kar üzerinde emekleyerek de olsa!" buyurdular. Çünkü o, Allah'ın halifesidir, Mehdidir."[2]

 

ـ1248 ـ7235 ـ4085 -حَدّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبُو شَيْبَةَ. ثَنَا أَبُو دَاوُدَ الْحَفَرِيُّ. ثَنَا يَاسِينُ عَنْ إِبْرَاهِيمَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ الْحَنَفِيَّةِ عَنْ أبِيهِ عَنْ عَلِىٍّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: الْمَهْدِيُّ مِنَّا أهْلَ الْبَيْتِ يُصْلِحُهُ اللّهُ فِي لَيْلَةٍ .

فِي الزوائد: قَالَ البخاري فِي التاريخ عقب حديث إِبْرَاهِيمَ بن مُحَمَّد بن الحنفية هَذَا: فِي إسناده نظر وذكره اِبْنِ حبان فِي الثقات. ووثق العجلي. العجلي قَالَ البخاري: فِيهِ نظر. و أعلم له حديثا غير هَذَا. و قَالَ اِبْنِ معين وأبو زرعة:  بأس به. وأبو دَاوُد الحفري اسمه عمر بن سعد احتج به مسلم فِي صحيحه وباقيهم ثقات .

 

1248. (4085) (7235)- Hz. Ali anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Mehdi bizden, ehl-i Beyt'imizdendir. Allah onu bir gecede ıslah eder (yani tevbesini kabul eder, hizmetini yapacak hale getirir. Doğruyu ilham eder ve muvaffak kılar)".[3]

 

ـ1249 ـ7236 ـ4087 -حَدّثَنَا هَدِيَّةُ بْنُ عَبْدُ الْوَهَّابِ ثَنَا سَعْدُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ جَعْفَرٍ عَنْ عَلِيٍّ بْنِ زِيَادٍ الْيَمَامِيِّ عَنْ عِكْرِمَةَ بْنِ عَمَّارٍ عَنْ إسْحَاقَ بْنِ عَبْدِ اللّهِ بْنْ أَبِي طَلْحَةَ عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: سَمِعْتُ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: نَحْنُ وَلَدَ عَبْدُ الْمُطَّلِبِ سَادَةُ أهْلِ الْجَنَّةِ. أنَا وَحَمْزَةُ وَعِلِيُّ وَجَعْفَرٌ وَالْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ وَالْمَهْدِيُّ.فِي الزوائد: فِي إسناده مقال. وعليّ بن زياد لم أر من وثقه و من جرّحه وباقي رجال ا“سناد موثقون .

 

1249. (4087) (7236)- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Biz Abdulmuttalib'in oğullarıyız. Cennet ehlinin efendileriyiz: Ben, Hamza, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi."[4]

 

ـ1250 ـ7237 ـ4088 -حَدّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى الْمِصْرِيُّ وَإِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعِيدٍ الْجَوْهَرِيُّ قَاَ:ثَنَا أَبُو صَالِحٍ عَبْدِ الْغَفَّارِ بْنُ دَاوُدَ الْحَرَّانِيُّ.ثَنَا اِبْنُ لَهِيعَةَ عَنْ أَبِي زُرْعَةَ عَمْرِو بْنِ جَابِرٍ الْحَضْرَمِيِّ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ الْحَارِثِ بْنَ جَزْءٍ ا‘بِيدِيِّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَخْرُجُ نَاسٌ مِنَ الْمَشْرِقِ. فَيوَطِّئُونَ لِلْمَهْدِي يَعْنِي سُلْطَانَهُ. فِي الزوائد: فِي إسناده عمرو بن جَابِرٍ الحضرمي وعبد اللّه بن لهيعة وهما ضعيفان .

 

1250. (4088) (7237)- Abdullah İbnu'l-Hâris İbni Cez'iz-Zübeydi radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (bir gün): "Doğudan birtakım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak" buyurdular. O Mehdi'nin hakimiyetini kastediyor." [5]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/556-557.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/557.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/558.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/558.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/558.