* KENDİNİZE DÜŞENE BAKIN

 

ـ1219 ـ7206 ـ4015 -حَدّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيُّ. ثَنَا زَيْدُ بْنُ يَحْيَى بْنِ عُبَيْدٍ الخُزَاعِيُّ. ثَنَا الْهَيْثَمُ بْنُ حُمَيْدٍ. ثَنَا أَبُو مُعَيْدٍ حِفْصُ بْنُ غَيَْنَ الرُّعَيْنِيُّ عَنْ مَكْحُولٍ عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: قِيلَ: يَا رَسُولَ اللّه!مَتَى نَتْرُكُ ا‘مْرَ بِالْمَعْرُوفِ وَالنَّهْيَ عَنِ الْمُنْكَرِ؟ قَالَ: إِذَا ظَهَرَ فِيكُمْ مَا ظَهَرَ فِي ا‘ُمَمِ قَبْلَكُمْ. قُلْنَا: يَا رَسُولَ للّهِ! وَمَا ظَهَرَ فِي ا‘ُمَمِ قَبْلَنَا؟ قَالَ: الْمُلْكُ فِي صِغَارِكُمْ. وَالْفَاحِشَةُ فِي كِبَارِكُمْ وَالْعِلْمُ فِي رُذَالَتِكُمْ. قَالَ زَيْدٌ: تَفْسِيرُ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِيِّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: وَالْعِلْمُ فِي رُذَلَتِكُمْ إِذَا كَانَ الْعَلمُ فِي الْفُسَّاقِ.فِي الزوائد: إسناده صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

1219. (4015) (7206)- Hz. Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün) Ey Allah'ın Resulü! Emr-i bi'l-ma'ruf ve'n-nehy-i ani'l-münker'i ne zaman terketmeliyiz?" diye sorulmuştu. Aleyhissalâtu vesselâm şu cevabı verdi: "Aranızda, sizden önceki milletlerde zuhur etmiş olan şeyler zuhûra başladığı vakit."

Biz: "Bizden önceki ümmetlerde ne zuhûr etmişti?" diye sorduk.

"Hükümdarlık küçüklerinizin elinde olduğu, fuhuş (her çeşit çirkin ve kirli işler) büyüklerinizce işlendiği, ilim de rezillerinizin eline geçtiği vakit" buyurdular."

Râvi Zeyd İbnu Yahya der ki: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın "ilim rezillerinizin eline geçtiği vakit" sözünün mânasının açıklanması, "İlmin, fasıkların (haramı alenen işleyen, farzları alenen terkeden) eline geçmesi demektir."[1]

 

ـ1220 ـ7207 ـ4017 -حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ. ثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ. ثَنَا عَبْدُ اللّهٍ بْنُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ أَبُو طُوَالَةَ. ثَنَا نَهَارٌ الْعَبْدِيُّ؛ أنَّهُ سَمِعَ أبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِيَّ يَقُولُ: سَمِعْتُ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: إنَّ اللّهَ لَيَسْألُ الْعَبْدَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَقُولُ: مَا مَنَعَكَ إذْ رَأيْتَ الْمُنْكَرَ أنْ تُنْكِرَهُ؟ فإِذَا لَقَّنَ اللّهُ عَبْداً حُجَّتَهُ قَالَ يَا رَبِّ! رَجَوْتُكَ وَفَرِقْتُ مِنَ النَّاسِ.فِي الزوائد: إسناد صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

1220. (4017) (7207)- Ebu Sa'îd radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla hazretleri, Kıyamet günü kulu mutlaka hesaba çeker. Hatta şunu da söyler: "Münkeri gördüğün zaman onu tatbik etmene mani olan şey ne idi?" Eğer Allah Teâla hazretleri kula hüccetini söylemeyi telkin ederse kul şöyle der: "Ey Rabbim! Ben senin rahmetini umdum ve insanlardan korktum (ve dinin reddettiği münkerlere müdahaleyi bu sebeple terkettim)."[2]

 

ـ1221 ـ7208 ـ4019 -حَدّثَنَا مَحْموُدُ بْنُ خَالِدٍ الدِّمَشْقِيُّ. ثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَبُو أيُّوبَ عَنِ اِبْنِ أَبِي مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَطَاءِ بْنِ أَبِي رَبَاحٍ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عُمَرَ؛ قَالَ: أقْبَلَ عَلَيْنَا رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ. فَقَالَ: يَا مَعْشَرَ الْمُهَاجِرِينَ! خَمْسٌ إِذَا ابْتُلِيْتُمْ بِهِنَّ وَأعُوذُ بِاللّهِ أنْ تُدْرِكُوهُنَّ:لَمْ تَظْهَرِ الْفَاحِشَةُ فِي قَوْمٍ فَطُّ حَتَّى يُعْلِنُوا بِهَا إَّ فَشَا فَيهِمُ الطَّاعُونُ وَا‘وْجَاعُ الَّتِي لَمْ تَكُنْ مَضَتْ فِي أسَْفِهِمُ الَّذِينَ مَضَوْا .

وَلَمْ يَنْقُضُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إَّ أُخِذُوا بِالسِّنِينِ وَشِدِّةِ الْمَئُونَةِ وَجَوْرِ السُّلْطَانِ عَلَيْهِمْ. وَلَمْ يَمْنَعُوا زَكَاةَ أمْوَالِهِمْ إَّ مُنِعُو الْقَطْرَ مِنَ السَّمَاءِ وَلَوْ َ الْبَهَائِمُ لَمْ يُمْطَرُوا.وَلَمْ يُنْقُضُوا عَهْدَ اللّهِ وَعَهْدَ رَسُولِهِ إَّ سَلَّطَ اللّهُ عَلَيْهِمْ عَدُوّاً مِنْ غَيْرِهِمْ فَأخَذُوا بَعْضُ مَا فِي أيْدِيهِمْ.وَمَا لَمْ تَحْكُمْ أئِمَّتُهُمْ بِكِتَابِ اللّهِ وَيَتَخَيَّرُوا مِمَّا أنْزَلَ اللّهُ إَّ جَعَلَ اللّهُ بَأسَهُمْ بَيْنَهُمْ.فِي الزوائد: هَذَا حديث صالح للعمل به. وقد اختلفوا فِي اِبْنِ أَبِي مالك وأبيه .

 

1221. (4019) (7208)- İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor. "(Bir gün) Resûlullah Aleyhissalâtu vesselâm yanımıza gelip şöyle buyurdular: "Ey muhacirler! Beş şey vardır, onlarla imtihan olacağınız zaman (artık cemiyette hiçbir hayır kalmamıştır. Onların siz hayatta iken zuhurundan Allah'a sığınırım. (Bu beş şey şunlardır:)

1) Zina: Bir millette zina ortaya çıkar ve alenî işlenecek bir hale gelirse, mutlaka o millette tâun hastalığı yaygınlaşır ve onlardan önce gelip geçmiş milletlerde görülmeyen hastalıklar yayılır.

2) Ölçü-tartıda hile: Ölçü ve tartıyı eksik yapan her millet mutlaka kıtlık, geçim sıkıntısı ve sultanın zulmüne uğrar.

3) Zekat vermemek: Hangi millet mallarının zekatını vermezse mutlaka gökten yağmur kesilir. Hayvanlar da olmasaydı tek damla yağmur düşmezdi.

4) Ahdin bozulması: Hangi millet Allah ve Resûlünün ahdini (yani düşmanla yaptığı anlaşmayı) bozarsa, Allah Teâla hazretleri o millete, kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat eder ve ellerindeki (servet)lerin bir kısmını onlar alır.

5) Kitabullahla hükmetmeyi terk: Hangi milletin imamları Kitabullahla ameli terk ederek Allah'ın indirdiği hükümlerden işlerine gelenleri seçerlerse, Allah onları kendi aralarında savaştırır." [3]

 

ـ1222 ـ7209 ـ4021 -حَدّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ. ثَنَا عَمَّارُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ لَيْثٍ عَنِ الْمِنْهَالِ عَنْ زَاذَانَ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَلْعَنُهُمُ اللّهُ وَيَلْعَنُهُمُ الَّعِنُونَ قَالَ: دَوَابُّ ا‘رْضِ.فِي الزوائد: فِي إسناده الليث، وهو اِبْنِ سليم ضعيف.ـ855-يَلْعَنُهُمُ اللّهُ وَيْلْعَنُهُمُ الَّعِنُونَ .

 

1222. (4021) (7209)- Berâ İbnu Âzib radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, (bir defasında): "Onlara Allah lanet eder ve lanet edenler de onlara lanet eder" buyurdu ve arkasından lanet edenler ibaresiyle "yerde yürüyen hayvanlar" ın kastedildiğini açıkladı."[4]

 

AÇIKLAMA:

 

Hadiste geçen "Onlara Allah lanet eder ve lanet edenler de onlara lanet eder" ibaresi Bakara suresinin 159. ayetinde geçer. Resûlullah bu hadisleriyle ayette geçen "lanet ediciler"den ne kastedildiğini açıklamış olmaktadır. Ayetin tam meali şöyle: "Biz, Kitap'ta insanlara iyice açıkladıktan sonra indirmiş olduğumuz açık delilleri ve doğru yolu gizleyenlere gelince: Onlar, Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı kimselerdir. Lânet edebileceklerin hepsi onlara lânet eder (rahmetten uzaklaştırılmalarını diler)."[5]

 

ـ1223 ـ7210 ـ4022 -حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. ثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عِيسَى عَنْ عَبْدِ اللّهِ اِبْنِ أَبِي الْجَعْدِ عَنْ ثَوْبَانَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: َ يَزِيدُ فِي الْعُمْرِ إَّ الْبِرُّ. وََ يَرُدُّ الْقَدَرَ إَّ الدُّعَاءُ. وَإنَّ الرَّجُلَ لَيُحْرَمُ الرِّزْقَ بِالذَّنْبِ يُصِيبُهُ.فِي الزوائد: إسناده حسن .

 

1223. (4022) (7210)- Sevbân radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm  buyurdular ki: "Ömrü sadece yapılan iyilik artırır. Kaderi de sadece dua geri çevirir. Şurası muhakkak ki, kişi, işlediği günah sebebiyle rızkından mahrum edilir." [6]

 


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/538-539.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/539.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/540.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/541.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/541.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/541.