* MESTİN ÜST VE ALTINA MESH

 

ـ182 ـ6169 ـ551ـ حَدّثََنَا مُحَمّدُ بْنُ الْمُصَفَّى الْحِمْصِيُّ؛ قَالَ: ثَنَا بَقِيَّةُ، عَنْ جَرِيرِ بْنِ يَزِيدَ؛ قَالَ: حَدّثَنِي مُنْذِرٌ. ثَنَى مُحَمّدُ بْنُ الْمُنْكَدِرِ، عَنْ جَابِرٍ؛ قَالَ: مَرَّ رَسُولُ اللّهِ # بِرَجُلٍ يَتَوَضَّأُ وَيَغْسِلُ خُفَّيْهِ. فَقَالَ بِيَدِهِ، كَأنَّهُ دَفَعَهُ »إنَّمَا أُمِرْتَ بِالْمَسْحِ« وَقَالَ رَسُولُ اللّهِ # بِيَدِهِ هكَذَا: مِنْ أطْرَافِ ا‘صَابِعِ إلَى أصْلِ السَّاقِ. وَخَطَّطَ بِا‘صَابِعِ.قال السندىّ: الحديث لم يذكره صاحب الزوائد. وهو، فيما أراه، من الزوائد. وفي سنده بقية، وهو متكلم فيه .

182. (551) (6169)- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün yolda giderken) abdest almakta olan ve  bu sırada mestlerini de yıkayan bir adama rastladı. Onu mestlerini yıkamaktan men edercesine eliyle işaret ederek: "Sen sadece  şöyle meshetmekle emrolundun"  buyurdu ve mübarek elinin parmaklarıyla ayak parmaklarının ucundan bacağın dibine (mafsal kısma) kadar çizgiler çekerek gösterdi."[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/609.