* FİTNEDEN KİMLER SALİM OLABİLİR

 

ـ1209 ـ7196 ـ3989 -حَدّثَنَا حَرْمَلَةَ بْنُ يَحْيَى. ثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ وَهْبٍ. أخْبَرِنِي اِبْنُ لَهُيعَةَ عَنْ عِيَسى اِبْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ زَيْدِ بْنِ أسْلَمَ عَنْ أبِيهِ عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ؛ أنَّهُ خَرَجَ يَوْماً إِلَى مَسْجِدِ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَوَجَدَ مُعَاذَ بْنِ جَبَلٍ قَاعِداً عِنْدَ قَبْرِ النَّبِيِّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَبْكِي. فَقَالَ: مَا يُبْكِيكَ؟ قَالَ: يُبْكِينِى شَيْءٌ سَمِعْتُهُ مِنَ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سَمِعْتُ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ: إنَّ يَسِيرَ الرِّيَاءِ شِرْكٌ. وَإنَّ مَنْ عَادَى اللّهِ وَلِيّاً، فَقَدْ بَارَزَ اللّهِ بِالْمُحَارَبِةِ. إِنَّ اللّهِ يُحِبُّ ا‘بْرَارَ ا‘تْقِيَاءَ ا‘خْفِيَاءَ الَّذِينَ إِذَا غَابُوا لَمْ يُفْتَقَدُوا وَإنْ حَضَرُوا لَمْ يُدْعَوْا وَلَمْ يُعْرَفُوا قُلُوبُهُمْ مَصَابِيحُ الْهُدَى يَخْرُجُونَ مِنْ كُلِّ غَبْرَاءَ مُظِلْمَةٍ.فِي الزوائد: فِي إسناده عَبْدُ اللّه بن لهيعة وهو ضعيف .

 

1209. (3989) (7196)- Hz. Ömer radıyallahu anh'ın anlattığına göre: "Bir gün Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın mescidine gitmiştir. Orada Hz. Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh'ı Aleyhissalâtu vesselâm'ın kabrinin dibinde oturmuş ağlar bulmuş ve: "Niçin ağlıyorsun?" diye sormuştur. Hz. Mu'âz: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işitmiş olduğum bir hadis sebebiyle" demiş ve Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın hadisini okumuştur: "Şurası muhakkak ki riyanın azı dahi şirktir. Kim Allah'ın velisine düşmanlık yaparsa şüphesiz Allah ile savaşmaya çıkmış olur. Allah itaatkâr, takva sahibi ve halktan uzak duran öyle (kendi halinde) kullarını gerçekten sever ki, onlar görünmedikleri zaman aranmazlar (ehemmiyet verilmedikleri için, yoklukları kimsenin dikkatini çekmez), hazır bulundukları zaman (da meclislere, ciddi meşguliyetlere) çağırılmazlar, tanınmazlar. Kalpleri pırıl pırıl hidayet kandilleridir. (Onları hiçbir şey şekke şüpheye atamaz.) Her müşkil meselenin, ağır belanın altından kalkarlar."[1]

 

ـ1210 ـ7197 ـ3990 -حَدّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. ثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ الدَّرَاوَرْدِيُّ. ثَنَا زَيْدٌ بْنُ أسْلَمَ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عُمَرَ؛ قَالَ : قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: النَّاسُ كَإبِلِ مِائِةٍ. َ تَكَادُ تَجِدُ فِيهَا رَاحِلَةً.فِي الزوائد: إسناده صحيح. رِجَالُهُ ثقات. إن ثبت سماع زيد بن أسلم من عبد اللّه بن عمر .

 

1210. (3990) (7197)- Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "İnsanlar, içerisinde bir tane iyisini bulamayacağın yüz deve(lik bir sürü) gibidirler."[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/533.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/533.