* HAYIZ

 

ـ173 ـ6160 ـ520ـ حَدّثَنَا أحْمَدُ بْنُ سِنَانٍ. ثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ. ثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ طَرِيفِ بْنِ شِهَابٍ؛ قَالَ: سَمِعْتُ أبَا نَضْرَةَ، يُحَدِّثُ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِاللّهِ؛ قَالَ: انْتَهَيْنَا إلى غَدِيرٍ. فَإذَا فِيهِ جِيفَةُ حِمَارٍ. قَالَ فَكَفَفْنَا عَنْهُ. حَتّى انْتَهى إلَيْنَا رَسُولُ اللّهِ #، فقَالَ: »إنَّ الْمَاءَ َ يُنَجِّسُهُ شَىْءٌ« فَاسْتَقَيْنَا وَأرْوَيْنَا وَحَمَلْنَا.في الزوائد: إسناد حديث جابر ضعيف، لضعف طريف بن شهاب. قال ابن عبدالبرّ: أجمعوا على أنه ضعيف .

 

173. (520) (6160)- Hz. Cabir İbnu Abdillah (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Biz büyük bir su  birikintisine rastladık, içerisinde eşek ölüsü  vardı. Bu leş sebebiyle o sudan kullanmaktan kaçındık. Nihayet Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bize uğradı. (Halimize muttali olunca): "Şurası muhakkak ki, suyu  hiç bir şey kirletmez" buyurdular. Biz de oradan su aldık (hayvanlara) içirdik ve (kaplarımıza) su aldık." [1]

 

ـ174 ـ6161 ـ521ـ حَدّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ، وَالْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيَّانِ. قَاَ: ثَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمّدٍ. ثَنَا رِشْدِينُ. أنْبَأنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ، عَنْ رَاشِدِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ أبِي أُمَاَمَةَ الْبَاهِلِيِّ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ # »إنَّ الْمَاءَ َ يُنَجِّسُهُ شَيْءٌ، إَّ مَا غَلَبَ عَلى رِيحِهِ وَطَعْمِهِ وَلَوْنِهِ«.في الزوائد: إسناده ضعيف لضعف رشدين.قال السنديّ: الحديث بدون استثناء، رواه النسائي وأبو داود والترمذي من حديث أبي سعيد الخدري .

 

174. (521) (6161)- Ebu Ümame el-Bâhilî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Şurası muhakkak ki suyu hiç bir şey kirletmez, yeter ki (pis madde) kokusuna, tadına ve rengine galebe çalmasın."[2]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu bahis daha önce geçti, tekrar etmeyeceğiz.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/604.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/605.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/605.