* BABANIN ÇOCUKLARINA VE BİLHASSA KIZA İYİ DAVRANMASI

 

ـ1100 ـ7087 ـ3666 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا عَفَّانُ. ثَنَا وَهْبٌ. ثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ

عُثْمَانَ ابْنِ خُثَيْمٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِي رَاشِدٍ عَنْ يَعْلَى الْعَامِرِيِّ؛ أنَّهُ قَالَ: جَاءَ الْحَسَنُ وَالْحُسَيْنُ يَسْعَيَانِ إِلَى النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ. فَضَمَّهُمَا إلَيْهِ وَ قَالَ: إنَّ الْوَلَدَ مَبْخَلَةٌ مَجْبَنَةٌ.فِي الزوائد: إسناده صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

1100. (3666) (7087)- Ya'la İbnu Mürre radıyallahu anh anlatıyor: "Hz. Ali'nin oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin radıyallahu anhüm ecmain koşarak Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a geldiler. Efendimiz onları bağrına bastı ve: "Şurası muhakkak ki, çocuk, cimrilik ve korkaklık sebebidir" buyurdular."[1]

AÇIKLAMA:

Çocuk sahibi olan baba onu yetiştirmek maksadıyla ölümden korkar, cihada gitmek istemez. Çünkü şehid olursa çocuk bakımsız kalacak endişesine kapılır. Aynı şekilde, malını mülkünü çocuğu için harcamayı düşünerek cimrileşir.[2]

 

ـ1101 ـ7088 ـ3667 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا زَيْدُ بْنُ الْحَبَابِ عنْ مُوسَى بْنِ عُلَيٍّ سَمِعْتُ أَبِي يَذْكُرُ عَنْ سُرَاقَةَ بْنِ مَالِكٍ؛ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: أَ أدُلُّكُمْ عَلَى أفْضَلِ الصَّدَقَةِ؟  ابْنَتُكَ مَرْدُودَةٍ إلَيْكَ لَيْسَ لَهَا كَاسِبٌ غَيْرُكَ.فِي الزوائد: رِجَال إسناده  ثقات. إ أن علي بن رباح لم يسمع من سراقة .

 

1101. (3667) (7088)- Sürâka İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Size sadakanın en faziletlisini haber vereyim mi? (Boşanma, kocasının ölümü gibi bir sebeple sana geri gönderilmiş, senden başka çalışanı (Nafakasını temin edecek bir kimsesi) olmayan kızın (için harcadığın)dır."[3]

 

ـ1102 ـ7089 ـ3668 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بِشْرٍ عَنْ مِسْعَرٍ. أخْبَرَنِي سَعْدُ ابْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنِ الْحَسَنِ عَنْ صَعْصَعَةَ عَمِّ ا‘حْنَفِ؛ قَالَ: دَخَلَتْ عَلَى عَائِشَةَ امْرَأةٌ. مَعَهَا ابْنَتَانِ لَهَا. فَأعْطَتْهَا ثَثَ تَمَرَاتٍ. فَأعْطَتْ كُلَّ وَاحِدَةٍ مِنْهُمَا تَمْرَةً. ثُمَّ صَدَعَتِ الْبَاقِيَةَ بَيْنَهُمَا. قَالَتْ فأتى النَّبِيُّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَحَدَّثَتْهُ. فَقَالَ: مَا عَجَبُكِ؟ لَقَدْ دَخَلَتْ بِهِ الْجَنَّةَ.فِي الزوائد: إسناده صحيح، رِجَالُهُ ثقات. وأصله  فِي الصحيحين وغيرهما. بغير هَذَا السياق .

 

1102. (3668) (7089)- Ahnef İbnu Kays'ın amcası Sa'sa'a İbnu Muâviye radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir kadın beraberinde iki kızıyla birlikte Hz. Aişe'nin yanına girdi. Aişe radıyallahu anhâ kadıncağıza üç tane kuru hurma verdi. Kadın çocuklarına birer hurma verdi, kalan üçüncü hurmayı da çocukları arasında taksim etti."

Hz. Aişe der ki: "Az sonra Resûlullah Aleyhissalâtu vesselâm geldi, hadiseyi kendisine anlattım. Bunun üzerine: "Buna hayret mi ettin? Kadın bu davranışı sebebiyle cennete girdi" buyurdular."[4]

 

ـ1103 ـ7090 ـ3670 -حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ الْحَسَنِ. ثَنَا ابْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ فِطْرٍ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ؛ قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ رَجُلٍ تُدْرِكُ لَهُ ابْنَتَانِ فَيُحْسِنُ إلَيْهِمَا، مَا صَحِبَتَاهُ أوْ صَحِبَهُمَا إَّ أدْخَلَتَاهُ الْجَنَّةَ.فِي الزوائد: فِي إسناده أَبُو سَعِيدِ. واسمه شرحبيل. وهو وإن ذكره اِبْنِ حبان فِي الثقات فقد ضعفه غير واحد. وقَالَ اِبْنِ أَبِي ذئب: كَانَ متهما. ورواه الحاكم فِي المستدرك. و قَالَ: هَذَا حديث صحيح ا“سناد .

 

1103. (3670) (7090)- İbnu Âbbâs radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim, erginlik çağına varan iki kızına, onlar yanında kaldıkları veya kendisi onların yanında kaldığı müddetçe iyilik yapar ihsanda bulunursa, bu kızlar onu mutlaka cennete dahil ederler."[5]

 

ـ1104 ـ7091 ـ3671 -حَدَّثَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ الدِّمَشْقِيُّ. ثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَيَّاشٍ. ثَنَا سَعِيدُ بْنُ عُمَارَةَ. أخْبَرَنِي الْحَارِثُ بْنُ النُّعْمَانِ. سَمِعْتُ أنَسَ بنَ مَالِكٍ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: أكْرِمُوا أوَْدَكُمْ، وَأحْسِنُوا أدَبَهُمْ.فِي الزوائد: فِي إسناده الحارث بن النعمان. وإن ذكره اِبْنِ حبان فِي الثقات، فقد لينه أَبُو حاتم .

 

1104. (3671) (7091)- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Çocuklarınıza gereken ikramı yapın ve terbiyelerini güzel yapın."[6]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/472.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/472.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/472.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/473.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/473.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/473.