TIP BÖLÜMÜ

 

ـ1030 ـ7017 ـ3436 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، وَهِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ. قَاَ: ثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ زِيَادِ عَِقَةَ عَنْ أُسَامَةَ بْنِ شَرِيكٍ؛ قَالَ: شَهِدْتُ ا‘عْرَابَ يَسْألُونَ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أعَلَيْنَا حَرَجٌ فِي كذَا؟ أعَلَيْنَا حَرَجٌ فِي كذَا؟ فَقَالَ لَهُمْ: عِبَادَ اللّهِ! وَضَعَ اللّهُ الْحَرَجَ إَِّ مَنِ اقْتَرَضَ مِنْ عَرْضِ اَخِيهِ شَيْئاً فَذَاكَ الَّذِي حَرِجَ فَقَالُوا: يَا رَسُولَ للّهِ! هَلْ عَلَيْهَا جُنَاحٌ أنْ َ نَتَدَاوَى؟ قَالَ تَادَوَوْا، عِبَادَ اللّهِ! فَإنَّ اللّه سُبْحَانَهُ لَمْ يَضَعْ دَاءً إَّ وَضَعَ مَعَهُ شِفَاءً. إَّ الْهَرَمَ. قَالُوا: يَا رَسُولَ للّهِ! مَا خَيْرُ مَا أعْطِيَ الْعَبْدُ؟ قَالَ خُلُقٌ حَسَنٌ.فِي الزوائد: إسناده صحيح، رِجَالُهُ ثقات. وقد روى بعضه أَبُو دَاوُد والترمذي أيضا .

 

1030. (3436) (7017)- Üsâme İbnu Şerik radıyallahu anh anlatıyor: "Bedevileri gördüm. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bize şu işi yapmada bir günah var mı; şöyle davranmada günah var mı?" diye soruyorlardı. Onlara şöyle cevap vermişti:

"Allah'ın kulları! Allah, (sizlerin sorduğu şeyleri işleyen kimseden) günahı kaldırmıştır. Ancak din kardeşinin ırzından (şeref ve haysiyetinden) bir şeyler kırpan kimse bu hükmün dışındadır. İşte haram olan budur."

Bedeviler bu defa: "Ey Allah'ın Resûlü! Hastalandığımız zaman tedavi yollarını aramasak, bu günah mıdır?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm:

"Tedavi arayın ey Allah'ın kulları! Zira, Allah Teâla hazretleri koyduğu her hastalığa şifa da koymuştur, bundan sadece ihtiyarlık hariçtir, (onun tedavisi yok)" buyurdular.

Bedeviler yine sordular: "Ey Allah'ın Resûlü! Kula verilen (hasletler)in en hayırlısı hangisidir?" Aleyhissalâtu vesselâm: "Güzel huy!" buyurdular."[1]

 

ـ1031 ـ7018 ـ3437 -حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَاحِ. أنْبَأنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنِ ابْنِ أَبِي خِزَامَةَ عَنْ أَبِي خِزَامَةَ؛ قَالَ: سُئِلَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أرَأيْتَ أدْوِيَةً نَتَدَاوَى بِهَا وَرُقًى نَسْتَرْقِي بِهَا وَتُقى نَتَّقِيهَا هَلْ تَرُدُّ مِنْ قَدَرِ اللّه شَيْئاً؟ قَالَ: هِيَ مِنْ قَدَرِ اللّهِ .

 

1031. (3437) (7018)- Ebu Hizâme radıyallahu anh anlatıyor: "(Bir gün, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Tedavi için kullandığınız ilaçlar" şifa isteğiyle okunan dualar ve (düşmanlardan) korunmak için kullandığımız koruyucu şeyler hakkında ne dersiniz, bunlar Allah'ın kaderinden bir şeyi geri çevirip değiştirir mi?" diye sormuşlardı.

"Bu saydıklarınız da Allah'ın kaderindendir" diye cevap verdi."[2]

 

ـ1032 ـ7019 ـ3438 -حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ. ثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ. ثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ عَنْ أَبِي عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللّهِ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: مَا أنْزَلَ اللّهُ دَاءً إَّ أنْزَلَ لَهُ دَوَاءً.فِي الزوائد: إسناد حديث عبد اللّه بن مسعود ضحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

1032. (3438) (7019)- Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor; "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah hiçbir hastalık indirmedi ki şifasını da indirmemiş olsun."[3]

 

ـ1033 ـ7020 ـ3441 -حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ وَكِيعٍ. ثَنَا أَبُو يَحْيَى الْحِمَّانِيُّ عَنِ ا‘عْمَشِ عَنْ يَزِيدَ الرَّقَاشِيِّ عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: دَخَلَ النَّبِيُّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى مَرِيضٍ يَعُودُهُ. قَالَ: أتَشْتَهِى شَيْئاً؟ قَالَ: أشْتَهِى كَعْكاً. قَالَ: نَعَمْ فَطَلَبُوا لَهُ.فِي الزوائد: إسناده ضعيف، لضعف يزيد الرقاشي .

1033. (3441) (7020)- Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm "geçmiş olsun" ziyareti için uğradığı bir hastaya: "Bir şey yemek arzu ediyor musun?" diye sordu. Adam: "Kek!" dedi. Resûlullah: "Hay hay!" dedi ve hastaya kek aradılar."[4]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/438.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/439.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/439.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/439.