* HAS UNDAN YAPILAN EKMEK

 

ـ996 ـ6983 ـ3335 -حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ، وَسُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ، قَاَ: ثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِي حَازِمٍ حَدَّثَنِى أَبِي؛ قَالَ: سَألْتُ سَهْلَ بْنَ سَعْدٍ: هَلْ رَأيْتَ النَّقِيَّ؟ قَالَ: مَا رَأيْتُ النَّقِيَّ حَتَّى قُبِضَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ. فَقُلْتُ: فَهَلْ كَانَ لَهُمْ مَنَاخِلُ عَلى عَهْدِ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؟ قَالَ: مَا رَأيْتُ مُنْخًُ حَتَّى قُبِضَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ. قُلْتُ: فَكَيْفَ كُنْتُمْ تَأْكُلُونَ الشَّعِيرَ غَيْرَ مَنْخُولٍ؟ قَالَ: نَعَمْ كُنَّا نَنْفُخُهُ. فَيَطِيرُ مِنْهُ مَا طَارَ وَمَا بَقِيَ ثَرَّيْنَاهُ.فِي الزوائد: هَذَا إسناد صحيح. رِجَالُهُ ثقات .

 

996. (3335) (6983)- Ebu Hâzım anlatıyor: "Ben Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh'a: "Sen has undan yapılmış~ beyaz ekmek gördün mü?" diye sormuştum. Sehl: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm vefat edinceye kadar, beyaz ekmek görmedim" dedi. Ben tekrar: "Resûlullah zamanında ashabın eleği var mıydı?" dedim. "Aleyhissalâtu vesselâm vefat edinceye kadar elek görmedim" dedi. "Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz?"dedim. "Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk" cevabını verdi."[1]

 

ـ997 ـ6984 ـ3336 -حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ. ثَنَا ابْنُ وَهْبٍ. أخْبَرَنِي عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ.

أخْبَرَنِي بَكْرُ بْنُ سَوَادَةَ؛ أَنَّ حَنَشَ بْنِ عَبْدِ اللّهِ حَدَّثَهُ عَنْ أُمِّ أيْمَنَ، أنَّهَا غَرْبَلَتْ دَقِيقاً. فَصَنَعَتْهُ لِلنَّبِيِّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَغِيفاً. فَقَالَ مَا هذَا؟ قَالَتْ: طَعَامٌ نَصْنَعُهُ بِأرْضِنَا. فَأحْبَبْتُ أنْ أصْنَعَ مِنْهُ لَكَ رَغِيفاً. فَقَالَ: رُدِّيهِ فِيهِ، ثُمَّ اعْجِنِيهِ.فِي الزوائد: هَذَا إسناد حسن. وليس ‘م أيمن عند المصنف إ هَذَا الحديث وحديث ذكره فِي كتاب الجنائز. وليس لها فِي الكتاب الباقية شئ.قلت أنا. بل أخرج لها مسلم فِي: ـ44- كتاب فضائل الصحابة، ـ81-باب من فضائل أم أيمن رضى اللّه عنا، حديث رقم ـ301. وهو الحديث الذي رواه اِبْنِ ماجة فِي كتاب الجنائز برقم ـ5361 .

 

997. (3336) (6984)- Ümmi Eymen radıyallahu anhâ'nın anlattığına göre: "Kendisi bir unu eleyip ondan Aleyhissalâtu vesselâm için ekmek yapmıştır. Resûlullah: "Bu nedir?" diye sormuş, o da: "Bu bizim diyarda yaptığımız bir yiyecektir. Ben ondan sizin için bir ekmek yapmak arzu ettim"demiştir. Aleyhissalâtu vesselâm da: "Şu eleyip ayırdığın kepeği, öbürüne (un kısmına) geri kat, sonra yoğur (ve ekmek yap)" buyurmuştur."[2]

 

AÇIKLAMA:

 

Birinci hadis, Aleyhissalâtu vesselâm zamanında unların elenmediğini belirtmektedir. İkinci hadisten bu elenmeyiş hâdisesinin, elek denen âletin yokluğundan ileri gelmeyip nebevî bir kasıttan ileri geldiğini anlamaktayız. Zira kepeğin unla karıştırılarak hamur yapılmasını emir buyurmuştur.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/422.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/423.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/423.