* KURBAN KESMENİN SEVABI

 

ـ940 ـ6927 ـ312 -حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ خَلِفٍ الْعَسْقََنِيُّ. ثَنَا آدَمُ بْنُ أَبِي إيَاسٍ. ثَنَا سََّمُ بْنُ مِسْكِينٍ. ثَنَا عَائِذُ اللّهِ عَنْ أَبِي دَاوُدَ عَنْ زَيْدِ بْنِ أرْقَمَ؛ قَالَ: قَالَ أصْحَابُ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا رَسُولَ للّهِ! مَا هذِهِ ‘ضاحِيُّ؟ قَالَ: سِنَّةُ أبِيكُمْ إِبْرَاهِيمَ قَالُوا: فَمَا لَنَا فِيَها؟ يَا رَسُولَ للّهِ! قَالَ: بِكُلِّ شَعَرَةٍ حَسَنَةٌ قَالُوا: فَالصُّوفُ؟ يَا رَسُولَ للّهِ! قَالَ: بِكُلِّ شَعَرَةٍ مِنَ الصُّوفِ حَسَنَةٌ.فِي الزوائد: فِي إسناده أَبُو دَاوُد. واسمه نفيع بن الحارث. وهو متروك. واتهم بوضع الحديث .

 

940. (312) (6927)- Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ashabı: "Ey Allah'ın Resûlü dediler, bayram günü kesilen şu kurban nedir?"

"Bu babanız İbrahim aleyhisselâm'ın sünnetidir" buyurdular. Ashab: "Pekiyi, kurban kesmede bize ne gibi sevap var ey Allah'ın Resûlü!" dediler.

"Kurbanın her bir kılı için bir sevap" buyurdular. Ashab tekrar: "(Kesilen kurban, koyun kuzu gibi) yünlü ise ey Allah'ın Resûlü (sevap nasıl olacak)?" diye sordular. Aleyhissalâtu vesselâm: "Yünün her bir kılı için de bir sevap var!" buyurdular."[1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/394.