* ALLAH'A İSYANDA KULA İTAAT YOK

 

ـ887 ـ6874 ـ2863 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُون. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ عَمَر بْنِ الْحَكَمِ بْنِ ثَوْبَانَ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ؛ أَنَّ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعثَ عَلْقَمَةَ بْنَ مُجَزِّزٍ عَلى بَعْثٍ وَأنَا فيهِمْ. فَلَمَّا  النْتَهى إِلَى رَأسِ غَزَاتِهِ أوْ كَانَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ اسْتَأذَنْتَهُ طَائِفَةٌ مِنَ الْجَيْشِ فَأذِنَ لَهُمْ وَأمَّرَ عَلَيْهِمْ عَبْدَاللّهِ بْنَ حُذَافَةَ بْنِ قَيْسٍ السَّهْمِىَّ. فَكُنْتُ فِيمَنْ غَرَا مَعَهُ فَلَمَّا كَانَ بِبَعْضِ الطَّرِيقِ أوْقَدَ الْقَوْمُ نَاراً لِيَصْطَلُوا أوْ لِيَخْنَعُوا عَلَيْهَا صَنِيعاً. فَقَالَ عَبْدُ اللّهِ -وَ كَانَتْ فِيهِ دُعَابَةٌ-: ألَيْسَ لِي عَلَيْكُمُ السَّمْعُ وَالطَّاعَةُ؟ قَالُوا: بَالىَ. قَالَ فَمَا أنَا بِآمِرِكُمْ بِشَيْءٍ إَّ صَنَعْتُمُوهُ؟ قَالُوا: نَعَمْ. قَالَ فَإنِّى أعْزِمُ عَلَيْكُمْ إَّ تَوَاثَبْتُمْ فِي هذِهِ النَّارِ. فَقَامَ نَاسٌ فَتَحَجَّزُوا. فَلَمَّا ظَنَّ أنَّهُمْ وَاثِبُونَ قَالَ: أمْسِكُوا عَلى أنْفُسِكُمْ. فَإنَّمَا كُنْتُ أمْزَحُ مَعَكُمْ. فَلَمَّا قَدِ مْنَا ذَكُروا ذلِكَ للنَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ. فَقَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ أمَرَكُمْ مِنْهُمْ بِمَعْصِيَةِ اللّهِ فََ تُطِيعُوه. فِي الزوائد: إسناده صحيح .

 

887. (2863) (6874)- Ebu Sâid radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Alkame İbnu Mücezzez radıyallahu anhâ, benim de içinde bulunduğum bir askerî birliğin başında savaşa gönderdi. Kumandan gazvesinin başına geçince veya yolda belli bir yere varınca, askerlerden bir grup, kendisinden (ayrı gitmek) hususunda izin istedi. Onlara izin verdi. Başlarına Abdullah İbnu Huzâfe İbnu Kays es-Sehmî'yi sorumlu tayin etti. Ben onunla savaşanlar içerisinde idim. Yolun bir yerine gelmiştik, (mola sırasında) askerlerden bazıları ısınmak veya üzerinde (yemek) yapmak maksadıyla bir ateş yaktılar. Komutanımız Abdullah -ki şakacı birisiydi- sizin üzerinizde itaat edilmek ve sözü dinlenmek hakkım yok mu?"diye sordu. Askerler: "Elbette var!" dediler. "Öyleyse, dedi ne emredersem yapacaksınız değil mi?" Askerler yine: "Elbette!" dediler. Bunun üzerine komutan: "Şu halde size, şu ateşe atılmayı emrediyorum" dedi. Askerlerin bir kısmı kalkıp emri yerine getirmeye hazırlandılar. Abdullah, onların ateşe atılacaklarına inanınca: "Kendinizi tutun, ben size şaka yapmıştım" dedi.

Medine'ye dönünce, bu hadiseyi Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a anlattılar. Efendimiz şöyle buyurdular: "Onlardan (yani başınızdakilerden) kim size Allah'a isyanı emrederse ona itaat etmeyin." [1]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/364.