* SİLAH

 

ـ876 ـ6863 ـ2806 -حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ سَوّارٍ. ثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ خَصِفَةَ عَنِ السَّائِبِ اِبْنِ يَزِيدَ إنْ شَاءَ اللّهِ تَعالى؛ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، يَوْمَ أُحُدٍ أخَذَ دِرْعَيْنِ كَأنَّهُ ظَاهَرَ بَيْنَهُمَا.فِي الزوائد: إسناده صحيح عَلَى شرط البخاري .

 

876. (2806) (6863)- Sâ'ib İbnu Yezid radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Uhud günü iki zırh giydi. Aleyhissalâtu vesselâm sanki ikisini de üst üste giymişti."[1]

 

ـ877 ـ6864 ـ2809 -حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ سَمُرَةَ. أنْبَأنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِي إسْحَاقَ عَنْ أَبِي الْخَيْلِ عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ؛ قَالَ: كَانَ الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ إِذَا غَزَا مَعَ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَمَلَ مَعَهُ رُمْحاً. فَإذَا رَجَعَ طَرَحَ رُمْحَهُ حَتَّى يُحْمَلَ لَهُ. فَقَالَ لَهُ عَلِيٌّ: ‘ذْكُرَنَّ ذلِكَ لِرَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: َ تَفْعَلْ. فَإنَّكَ إنْ فَعَلْتَ لَمْ تُرْفَعْ. ضَالَّةً.فِي الزوائد: فِي إسناده أَبُو الخليل، وهو عبد اللّه بن أَبِي الخليل. ذكره اِبْنِ حبان فِي الثقات، وقَالَ البخاري:  يتابع عَلَيْهِ. وأبو إسحاق هومدلس. وقد اختلط بآخر عمره .

 

877. (2809) (6864)- Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor. "Mugire İbnu Şu'be radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'la gazveye çıktığı vakit, beraberinde bir mızrak taşırdı. Dönüşünde mızrağını atardı, ta ki onu, kendisi için bir başkası taşıyıversin. Ali ona: "Senin bu yaptığını Resûlullah'a haber vereceğim!" dedi (ve haber verdi). Aleyhissalâtu vesselâm Muğire'ye: "Öyle yapma! Eğer yaparsan yere attığın mızrak, yitik mal olarak kaldırılmaz, (alan onu temellük eder)" dedi." [2]

 

AÇIKLAMA:

 

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, mızrağını yere atmamasını tembihliyor. Zira atılan bir mal, yitirilen bir mal gibi değildir. Yitiği bulan kimse, sahibini aramakla mükelleftir. Böylesi mallara lukata veya dâlle denir. Ama atılan malı alan kimse atana götürmek zorunda değildir, temellük edebilir.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/357.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/357.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/358.