SADAKALAR BÖLÜMÜ

 

* SADAKA ETTİĞİ ŞEYİ SATIN ALABİLİR Mİ?

 

ـ744 ـ6731 ـ2393 -حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَكِيمٍ. ثَنَا يَزِيدُ بْنُ هارُونَ. ثَنَا  سُلَيْمَانُ التَّيْمِيُّ عَنْ أَبِي عُثْمَانَ النَّهْدِيِّ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ عَامِرٍ، عَنِ الزُّبَيْرِ بْنِ الْعَوَّامِ؛ أنَّهُ حَمَلَ عَلى فَرسٍ يُقَالُ لَهُ غَمْرٌ أوْ غَمْرَةٌ. فَرَأى مُهْرًا أوْ مُهْرَةً مِنْ أفَْئِهَا يُبَاعُ، يُنْسَبُ إِلَى فَرَسِهِ فَنَهى عَنْهَافِي الزوائد: إسناده صحيح .

 

744. (2393) (6731)- Zübeyr İbnu'l-Avvam radıyallahu anh'ın anlattığına göre, "Kendisi ğamr veya gamra denilen bir atı hibe olarak vermiş, sonra o attan olduğu söylenen erkek veya dişi bir tayın satışa arz edildiğini görmüş, tayı satın almayı bırakmıştır."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Alimler, büyük çoğunluğuyla bu hadise dayanarak, hibe, tasadduk, zekat, kefaret, adak gibi yollardan bir yolla malını elden çıkaran bir kimsenin onu parayla tekrar satın almasını mekruh addetmişlerdir. İmam Mâlik, Kûfîler ve Şâfi'înin de böyle hükmettiği belirtilir. Ancak kerahet tahrimî değil, tenzihidir.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/285.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/285.