* TEK ŞAHİD VE YEMİNLE HÜKÜM

 

ـ737 ـ6724 ـ2371 -حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ. ثَنَا يَزِيدُ بْنُ هارُونَ. أنْبَأنَا جُوَيْرِيَةُ بْنُ أسْمَاءَ. ثَنَا عَبْدُاللّهِ بْنُ يَزِيدَ مَوْلىَ الْمُنْبَعِثِ عَنْ رَجُلٍ مَنْ أهْلِ مِصْرَ عَنْ سُرَّقٍ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أجَازَ شَهَادَةَ الرَّجُلِ وَيَمِينَ الطَّالِبِ.فِي الزوائد: التابعيّ مجهول ولم يخرج لسرّق هَذَا، غير هَذَا الحديث الَّذِي أخرجه المصنف .

 

737. (2371) (6724)- Sürrak radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir erkeğin şahitliğini ve talibin (davacının) yeminini geçerli saydı." [1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu paralelde başka rivayetler de var. Daha önce de açıklandığı üzere, aslında dâva sahibi iki şahidle iddiasını ispatlamak zorundadır. Bu hadise göre ise, dava sahibinin yemini -bir şahid yerine geçmek üzere- bir erkek şahidle birlikte, normalde gerekli olan iki şahit sağlanmış olmaktadır.

Ancak, Ebu Hanîfe başta, Kûfe ûleması, Şa'bî, el-Hakem, Evzâ'î, Leys, Malikilerden Endülüslü olanlar bu şekilde hiçbir davanın halledilemeyeceğini söylerler. Hz. Ebu Bekr, Hz. Ali, Ömer İbnu Abdilaziz, İmam Mâlik, Şâfi'î ve Ahmed, Medineli fakihler ve başka pek çok ûlemâ "malî konularda bir şahitle davacının yemini yeterlidir" demiştir.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/279.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/280.