* VERESİYEDE BELLİ MİKTAR BELLİ MÜDDET ŞART

 

ـ710 ـ6697 ـ2281 -حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ حُمَيْدِ بْنِ كَاسِبٍ. ثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ حَمْزَةَ ابْنِ يُوسُفَ بْنِ عَبْدِ اللّهِ بْنِ سََمٍ عَنْ أبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَبْدِ اللّهِ بْنِ سََمٍ؛ قَالَ: جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: إنَّ بَنِي فُنٍ أسْلَمُوا »لِقَوْمٍ مِنَ الْيَهُودِ« وَإنَّهُمْ قَدْ جَاعُوا. فَأخَافُ أنْ يَرْتَدُّوا. فَقَالَ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ عِنْدَهُ؟ فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْيَهُودِ: عِنْدِي كَذَا وَكَذَا »لِشَيْءٍ قَدْ سَمَّاهُ« أرَاهُ قَالََ ثََثُمِائَةِ دِينَارٍ بِسِعْرِ كَذَا وَكَذَا إِلَى أجَلِ كَذَا وَكَذَا، مِنْ حَائِطِ بَنِي فَُنٍ.فِي الزوائد: فِي إسناده الوليد بن مسلم. وهو مدلس .

 

710. (2281) (6697)- Abdullah İbnu Selam radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a bir adam gelip: "Yahudilerden bir aileyi kastederek "Falanın oğulları müslüman oldular. Ancak pek acıktılar, tekrar İslâm'dan dönmelerinden korkuyorum" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: "Kimin yanında bir şeyler var?" diye sordu. Yahudilerden biri: "Benim yanımda şu şu kadar nakit var, -zannedersem üçyüz dinar demişti- Falan ailenin bahçesinden (alınacak meyve için) şu fiyatla selem akdini yaparım)" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm da: "Şu kadar vade ile şu fiyata" olur, "falan ailenin bahçesinden (elde edilecek meyve" kaydı) olmaz" buyurdu."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadiste selem akdi mevzubahistir. Bu akitte peşin verilen para mukabilinde satın alınacak malın miktarı, evsafı ve vadesi belirlenir. Hadis, meyvenin "falan bahçeden olma" şartını reddetmektedir. Çünkü, o bahçeden mahsul kalkmayabilir. Başka bahçenin malı da olsa caizdir. Yeter ki belirlenen vasfı taşısın.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/261-262.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/262.