* ESİR AİLE EFRADI BİRBİRİNDEN AYRILMAZ

 

ـ703 ـ6690 ـ2248 -حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ وَ مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ. قَاَ: ثَنَا وَكِيعٌ. ثَنَا سُفْيَانُ عَنْ جَابِرٍ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ أبِيهِ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ مَسْعُودٍ؛ قَالَ: كَانَ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا أُتِيَ بِالسَّبْىِ أعْطَي أهْلَ الْبَيْتِ جَمِيعاً. كَرَاهِيَةَ أنْ يُفَرِّقَ بَيْنَهُمْ. فِي الزوائد: فِي إسناده جَابِرٍ الجعفي .

 

703. (2248) (6690)- Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a esirler getirildiği zaman, aile efradını birbirinden ayırmak istemediği için hepsini bir kişiye verirdi."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Hidane ile ilgili bahiste geçtiği üzere, Resûlullah anne şefkat ve çocukların terbiyesi gibi mülahazalarla, çocuğu anneden hatta kardeşi kardeşten, satış vs. sebeplerle ayırmayı yasaklamıştır.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/259.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/259.