* YEMİN GÜNAHA GİRMEK VEYA PİŞMAN OLMAKTIR

 

ـ659 ـ6646 ـ2103 -حَدَّثَنَا  عَلِيُّ بْنُ مُحَمَّدٍ. ثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، عَنْ بِشَّارِ بْنِ كِدَامٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنُ زَيْدٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إنَّمَا الْحَلِفُ حِنْثٌ أوْ نَدَمٌ.فِي الزوائد: رواه.. فِي صحيحه. »فالحديث صحيح. فِي الحاشية: رواه ابْنِ ماجة«. و ابن ماجة  يسمى كتابه صحيحا.والظاهر أنه أراد ابْنِ حبان أو ابْنِ خزيمة فخانه قلمه. وجلّ من  يسهر .

 

659. (2103) (6646)- Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Yemin (sonuç ve netice itibariyle) ya günaha girmektir yahut da pişman olmaktır." [1]

 

AÇIKLAMA:

 

Yemin dinimizde caiz ise de, yemin etmeyi alışkanlık haline getirmek, sıkça yemin etmek hoş karşılanmamıştır. Sadedinde olduğumuz hadis de yeminden zecretme gayesini güder. Bir şeyi yapmak veya söylemek üzere yemin eden kimse, o şeyi yapmaz, hânis olmanın gerektirdiği kefâreti de ödemezse günahkâr olur. Yeminini tutar veya kefâretini öderse bu sefer de "keşke yemin etmeseydim de kendimi bunu yapmaya veya kefaret ödemeye mecbur etmeseydim" diye pişmanlık izhar eder. Öyleyse, yemin eden, çoğunluk itibariyle günahkar olur veya pişman olur. Resûlullah bu sebeple yemin etmemeyi tavsiye buyurmaktadır.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/236.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/237.