* BİD'ADAN MÜNAKAŞADAN KAÇMAK

 

ـ6 ـ5993 ـ50ـ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ سَعِيدٍ، ثَنَا بِشْرُ بْنُ مَنْصُورٍ الْخَيَّاطُ، عَنْ أبِي زَيْدٍ، عَنْ أبِي الْمُغِيرَةِ، عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنُ عَبَّاسٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »أبى اللّهُ أنْ يَقْبَلَ عَمَلَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ حَتّى يَدَعَ بِدْعَتَهُ« .

في الزوائد: رجال إسناد هذا الحديث كلهم مجهولون. قاله الذهبىّ .

 

6. (50) (5993)- Abdullah İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah, bid'at sahibi, bid'atını terketmedikçe, onun amelini kabul etmeyecektir."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Ehl-i bid'at  tabiri daha önceki bahislerimizde tekrar tekrar geçtiği için burada teferruata girmeden şu kadarını hatırlatacağız: Ehl-i bid'at deyince alimler itikadda sünnetten ayrılanları yani sapık fırka mensuplarını anlarlar. Sünnette olmayan şeyleri benimsemek, sünnete uymayan fiillere düşmek de bid'at sayılmıştır. Hadis mutlak olduğu için her iki anlayışı da kastettiği söylenebilir. Esasen amelî bid'ad da çoğunlukla önce onu kalben  benimsemeden geçer.Hülasa hadis, "bid'at'e düşme"nin  nasıl bir tehlike getirdiğine dikkat çektiği gibi, tevbe ile rücu  edildiği takdirde Allah'ın bid'atcilerin amelini de kabul edeceğini ifade etmektedir.[2]

 

ـ7 ـ5994 ـ51ـ حَدّثَنَا عَبْدُالرَّحْمنِ بْنُ إبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ وَهرُونُ بْنُ إسْحَاقَ، قَاَ: ثَنَا ابْنُ أبِي فُدَيْكٍ، عَنْ سَلَمَةَ بْنِ وَرْدَانَ، عَنْ أنَسِ بْنِ مَلِكٍ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ # »مَنْ تَرَكَ الْكَذِبَ وَهُوَ بَاطِلٌ بُنِيَ لَهُ قَصْرٌ فِي رَبَضِ الْجَنَّةِ، وَمَنْ تَركَ الْمِرَاءَ وَهُوَ مُحِقٌّ بُنِيَ لَهُ فِي وَسَطِهَا. وَمَنْ حَسَّنَ خُلُقَهُ بُنِى لَهُ فِي أعَْهَا«.هذا الحديث أخرجه الترمذي، وقال: هذا حديث حسن .

 

7. (51) (5994)- Hz. Enes İbnu Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Batıl ve haksız yolda iken (münakaşa ve) yalanı bırakana cennetin kenarında bir köşk bina edilir. Haklı olduğu halde münakaşayı bırakan kimse için cennetin ortasında bir köşk bina edilir. Kim de ahlakını  güzelleştirirse ona cennetin  en âla yerinde bir köşk bina edilir."[3]

 


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/487.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/487.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/487.