* HELADA GÖZÜKMEMEK

 

ـ108 ـ6095 ـ332ـ حَدّثَنَا مُحَمّدُ بْنُ عَبْدِاللّهِ بْنِ نُمَيْرٍ. ثَنَا عَمْرُو بْنُ عُبَيْدٍ، عَنْ مُحَمّدِ بْنِ الْمُثَنَّى، عَنْ عَطَاءِ الْخُرَاسَانِيِّ، عَنْ أنَسٍ؛

 قَالَ: كُنْتُ مَعَ النَّبِيِّ # فِي سَفَرٍ. فَتَنَحَّى لِحَاجَتِهِ، ثُمَّ جَاءَ فَدَعَا بِوَضُوءٍ فَتَوَضَّأَ.في الزوائد: إسناده ضعيف .

 

108. (332) (6095)- Hz.Enes İbnu Malik (radıyallahu anh) anlatıyor: "Bir seferde Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ile beraberdim. Abdest bozmak üzere uzaklaştı. Sonra geldi. Su istedi ve abdest aldı."[1]

 

ـ109 ـ6096 ـ339ـ حَدّثَنَا عَلِيّ بْنُ مُحَمّدٍ. ثَنَا وَكِيعٌ، عَنِ ا‘عْمَشِ، عَنِ الْمِنْهَالِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ يَعْلى ابْنِ مُرَّةَ، عَنْ أبِيهِ؛ قَالَ: كُنْتُ مَعَ النَّبِيِّ # فِى سَفَرٍ. فَأرَادَ أنْ يَقْضِيَ حَاجَتَهُ. فَقَالَ لِي: »ائْتِ تِلْكَ ا‘شَاءَتَيْنِ« )قَالَ وِكِيعٌ: يَعْنِي النَّخْلَ الصِّغَارَ(. »فَقُلْ لَهُمَا: إنَّ رَسُولَ اللّهِ # يَأمُرُكُمَا أنْ تَجْتَمِعََا«. فَاجْتَمَعَتَا. فَاسْتَتَرَ  بِهِمَا. فَقَضَى حَاجَتَهُ، ثُمَّ قَالَ لِي: »ائْتِهِمَا، فَقُلْ لَهُمَا: لِتَرْجِعْ كُلُّ وَاحِدَةٍ مِنْكُمَا إلى مَكَانِهَا« فَقُلْتُ لَهُمَا. فَرَجَعَتَا.في الزوائد: له شاهد من حديث أنس ومن حديث ابن عمر. رواهما الترمذي في الجامع .

 

109. (339) (6096)- Ya'la İbnu Mürre, babasından naklen anlatıyor: "Ben bir seferde Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'la beraberdim. Bir ara kazayı hacette bulunmak istedi. Bana dedi ki: "Şu iki bodur hurmayı bana getir ve onlara: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) sizin (sütre olmak üzere biraraya gelmenizi emrediyor!" de!" buyurdular. (Ben de dediğini yaptım), onlar hemen toplandılar. Aleyhissalâtu vesselâm onları sütre olarak kullanıp, kazayı hacetini yaptı. Sonra bana:"Ağaçların yanlarına var ve onlara: "Herbiriniz eski yerine gitsin!" de!" buyurdular. Ben emri onlara ulaştırdım. Onlar da yerlerine döndüler."[2]

 

ـ110 ـ6097 ـ341ـ حَدّثَنَا مُحَمّدُ بْنُ عَقِيلِ بْنِ خُوَيْلِدٍ. حَدّثَنِي حَفْصُ بْنُ عَبْدِاللّهِ. حَدّثَنِي إبْرَاهِيمُ ابْنُ طَهْمَانَ، عَنْ مُحَمّدِ بْنِ ذَكْوَانَ، عَنْ يَعْلَى بْنِ حَكِىمٍ، عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ؛

قَالَ: عَدَلَ رَسُولُ اللّهِ # إلى الشِّعْبِ فَبَالَ. حَتّى أنِّي آوِى لَهُ مِنْ فَكِّ وَرِكَيْهِ حِينَ بَالَ.في الزوائد: إسناده ضعيف. قال البخاريّ: محمد بن ذكوان منكر الحديث. وذكره ابن حبان في الثقات ثم أعاده في الضعفاء. وقال: سقط احتجاج به. وضعفه النسائي والدارقطنيّ .

 

110. (341) (6097)- İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir defasında dağ  yoluna saparak küçük abdest bozdu. Abdest bozarken, (yere yaklaşarak nazarlara ve sıçrantılara karşı ihtiyat maksadıyla bacaklarını öyle açtı ki) uyluk kemikleri  yerlerinden ayrılacak diye içimden  ona acıma geçti."[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/568.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/568.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/569.