* ZEKAT İYİ MALDAN VERİLMELİ

 

ـ572 ـ6519 ـ1822 -حَدَّثَنَا أحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يَحْيَى بْنِ سَعِيدٍ القَطَّانِ. ثَنَا عُمْرُو بْنُ مُحَمَّدِ الْعَنْقَزِيُّ. ثَنَا أسْبَاطُ بْنُ نَصْرٍ، عَنِ السُّدِّيِّ عَنْ عَدِيِّ بْنِ ثَابِتٍ عَنِ الْبَرَاءِ بْنِ عَازِبٍ فِي قَوْلِهِ سُبْحَانَهُ: وَمِمَّا أخْرَ جْنَا لَكُمْ مِنَ ا‘رْضِ وََ تَيَمَّمُوا الْخَبِيثَ مَنْهُ تُنْفِقُونَ. قَالَ: نَزَلَتْ فِي ا‘نْصَارِ. كَانَتِ ا‘نْصَارُ تُخْرِجُ، إِذَا كَانَ جِدَادُ النَّخْلِ مِنْ   حِيطَانِهَا أقْنَاءَ الْبُسْرِ.  فَيُعَلِّقُونَهُ عَلَى  حَبْلٍ بَيْنَ أسْطُوانَتَيْنِ فِي مَسْجِدِ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَيَأكُلُ

مِنْهُ فُقَرَاءُ الْمُهَاجِرِينَ. فَيَعْمِدُ أحَدُهُمْ فَيَدْخِلُ قِنْواً فِيهِ الْحَشَفَ. يَظُنُّ أنَّهُ جَائِزٌ فِي كَثْرَةِ مَا يُوضَعُ مِنَ ا‘قْنَاءِ. فَنَزَلَ فِيمَنْ فَعَلَ ذلِكَ: وََ تَيَمَّمُوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ. يَقُولُ: َ تَعْمِدُوا لِلْحَشَفِ مِنْهُ تُنْفِقُونَ. وَلَسْتُمْ بِآخِذِيهِ إَِّ أَنْ تُغْمِضُوا فِيهِ يَقُولُ: لَوْ أُهْدِيَ لَكُمْ مَا قَبِلْتُمُوهُ إَّ عَلَى اسْتِحْيَاءٍ مِنْ صَاحِبِهِ، غَيْظاً أنَّهُ بَعَثَ إلَيْكُمْ مَالَمْ يَكُنْ لَكُمْ فيهِ حَاجَةٌ. وَاعْلَمُوا أنَّ اللّهَ غَنِيُّ عَنْ صَدَقَاتِكُمْ.فِي الزوائد: إسناده صحيح. ‘ن أحمد بن مُحَمَّد بن يَحْيَى قَالَ فِيهِ ابْنِ أَبِي حاتم والذهبي: صدوق. و قَالَ ابْنِ حبان: من الثقات. و كَانَ منعتا. وباقي رجال ا“سناد عَلَى شرط مسلم.

 

572. (1822) (6559)- Berâ İbnu Âzib radıyallahu anh'tan rivayet edildiğine göre, bu yüce sahabi "[Ey iman edenler! Kazandığınız şeylerin] ve yerden sizin için çıkardığımız şeylerin temizlerinden infak ediniz ve malın kötüsünden infak etmeye kalkmayın!" (Bakara 267) meâlindeki ayet-i kerime hakkında şöyle demiştir: "Bu ayet-i kerime Ensar radıyallahu anhüma hakkında nazil oldu. Onlar, hurma toplama mevsimi gelince, kendi bahçelerinden taze hurma salkımlarını devşirip, Resûlullah'ın mescidinde sütunlar arasına gerilmiş iplere asarlardı. Bunlardan fakir muhacirler yerlerdi. Ensarilerden biri, bu kadar çok salkımın arasında bir tane adi hurmalı salkımın bulunmasını caiz sanarak adi hurmalar da bulunan bir salkım sokuşturmuştu. İşte bunu yapan hakkında وََ تَيَمّمُوا الْخَبِيثَ مِنْهُ تُنْفِقُونَ

buyrularak "Zekatınızı, bozuk ve kötü hurmadan vermeye kalkmayın" ihtarında bulunulmuştur. وَلَسْتُمْ بِآخِذِيهِ إّ اَنْ تُغْمِضُوا فِيهِ

İbaresiyle de "Öyle kötü hurmalar ki, eğer size hediye edilmiş olsaydı işinize yaramayan bir şeyi size gönderdiği için hissedeceğiniz öfkeden dolayı, sahibinden utanç duyarak kabul edecektiniz" denmek istenmiştir. وَاعْلَمُوا اَنّ اللّهَ غَنِيّ عَنْ صَدَقَاتِكُمْ . ..

ibaresiyle Hak Teâla hazretleri, bizim sadakalarımıza muhtaç olmadığını belirterek, sadakayı kendi menfaatimiz için verdiğimizi, öyleyse iyi şeylerden vermemiz gerektiğini ihtar etmiştir."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Bu hadis, Allah rızası için verilen sadakaların, hoşumuza gitmeyen, işe yaramayan, başkasından bize geldiği taktirde haysiyeten rencide olacağımız nev'den olmamasına dikkat etmemiz gereğine Kur'ânî bir delil sunmaktadır. Ehemmiyetine binaen bu mevzuda başka nasslar da gelmiştir. [2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/186.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/186.