* KEFENLENEN ÖLÜYE BAKMAK

 

ـ449 ـ6436 ـ1475 -حَدَّثَنَا  مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ سَمُرَةَ. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْحَسَنِ. ثَنَا أَبُو شَيْبَةَ عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: لَمَّا قُبِضَ إِبْرَاهِيمُ ابْنُ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَهُمُ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: َ تُدْرِجُوهُ فِي أكْفَانِهِ حَتَّى أنْظُر إلَيْهِ فَأتَاهُ فَانْكُبَّ عَلَيْهِ، وَبَكىَ. فِي الزوائد: إسناده ضعيف، ‘ن أرا شيبة، قَالَ ابْنِ حبان: روى عن أنس ماليس من حديثه.  يحل الروايت عنه. و تفمي الرخاري: صاحب عجائب. وقَالَ أَبُو حاتم: ضعيف الحديث، منكر الحديث روى عنه عجائب.

 

449. (1475) (6436)- Hz. Enes İbnu Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın oğlu İbrahim vefat ettiği zaman ashabına: "Ben oğluma bakmadıkça, onu kefenlerinin içine dahil etmeyin" buyurdu. (Yıkama işi bitince kefenlemezden önce) çocuğa yaklaştı, üzerine eğilip baktı ve ağladı." [1]

 

AÇIKLAMA:

 

Hadis, kefenlenmezden önce ölüye bakmanın caiz olduğuna, sessizce ağlanabileceğine delildir. Bakma, avretine olmamalıdır, bakılması caiz olan yerlerine olmalıdır.[2]

 

ـ450 ـ6437 ـ1478 -حَدَّثَنَا  حَمَّيدُ بْنُ مَسْعَدَةٍ. ثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ عُبَيْدِ بْنِ نِسْطَاسٍ، عَنْ أَبِي عُبَيْدَةَ؛ قَالَ: قَالَ عَبْدُ اللّهِ بْنُ مَسْعَودٍ: مَنِ اتَّبَعَ جَنَازَةً فَلْيَحْمِلْ بِجَوَانِبِ السِّرِيرِ كُلِّهَا. فإنَّهُ مِنَ السُّنَّةِ. ثُمَّ إنْ شَاءَ فَلْيَتَطَوَّعْ. وَإنْ شَاءَ فَلْيَدَعْ. فِي الزوائد: رِجَال ا“سناد ثتات. لكن الحديث موقوف. حكمه الزفع. وأيضا، هو منعطف. فإن أبا عبيدة لم يسمع من أبيه. قاله أَبُو حاتم وأبو زرعة وعيرهما.

 

450. (1478) (6437)- Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Bir cenazeyi takip eden kimse, naaşın bütün taraflarını (sırayla) omuzlasın. Zira bu sünnettir. Sonra dilerse tekrar nafile taşıması yapsın, dilerse taşıma işini terketsin."[3]

 

AÇIKLAMA:

 

Hadis, cenazeyi sağ-sol, ön-arka her bir tarafından birer parça taşımanın sünnet olduğunu ifade eder. Bu miktar taşıyan, sünneti ifa etmiş olur. Dileyen ikinci sefer taşıma işine iştirak edebilir. Bu taktirde sevabı ziyadeleşir.[4]

 

ـ451 ـ6438 ـ1479 -حَدَّثَنَا  مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ بْنِ عَقِيلٍ ثَنَا بِشْرُ بْنُ ثَابِتٍ. ثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ لَيْثٍ، عَنْ أَبِي بُرْدَةَ، عَنْ أَبِي مُوسَى، عَنِ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أنَّهُ رَأى جَنَازَةً يُسْرِعُونَ بِهَا. قَالَ: لِتَكُنْ عَلَيكُمُ السَّكُينَةُ.فِي الزوائد: ليث هو ابْنِ سليم، ضعيف. وتركه يَحْيَى بن القطان وابن معين وابن مندي. ومع ضعيفه فأالحديث يخالف ما فِي الصحيحيه من حديث أسرعوا بالجنازة.

 

451. (1479) (6438)- Ebu Mûsa radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir cenazenin süratle götürüldüğünü görmüştü, (müdahale ederek:) "Sükunetle gidin!" buyurdular..."[5]

 

AÇIKLAMA:

 

Başka hadislerde cenazenin bir an önce defni hususunda acele edilmesi tavsiye buyrulmuştur. Burada ise acelecilik yasaklanmaktadır. Sadedinde olduğumuz yasağı çok aşın olan aceleciliğe, bilhassa taşıma sırasındaki aşın sürate hamledebiliriz. Çabukluk, ölüm-defin arasındaki hizmetlerin bekletilmeden, geciktirilmeden yapılması manasında anlaşılmalıdır.[6]

 


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/116.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/117.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/117.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/117.

[5] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/117.

[6] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/117-118.