* TEVAZU

 

ـ74 ـ6061 ـ245ـ حََدّثَنَا مُحَمّدُ بْنُ يَحْيى. ثَنَا أبُو الْمُغِيرَةِ. ثَنَا مُعَانُ بْنُ رِفَاعَةَ. حَدّثَنِي عَلِيُّ بْنُ يَزِيدَ؛ قَالَ: سَمِعْتُ الْقَاسِمَ بْنَ عَبْدِالرَّحْمنِ يُحَدِّثُ عَنْ أبِي أُمَامَةَ؛ قَالَ: مَرَّ النَّبِيُّ #، فِى يَوْمٍ شَدِيدِ الْحَرِّ نَحْوَ بَقِيعِ الْغَرْقَدِ. وَكَانَ النَّاسُ يَمْشُونَ خَلْفَهُ. فَلَمَّا سَمِعَ صَوْتَ النِّعَالِ وَقَرَ ذلكَ فِى نَفْسِهِ. فَجَلَسَ حَتّى قَدَّمَهُمْ أمَامَهُ، لِئًَّ يَقَعَ فِى نَفْسِهِ شَيْءٌ مِنَ الْكِبْرِ.في الزوائد: إسناده ضعيف لضعف رواته .

 

74. (245) (6061)- Ebu Ümame (radıyallahu anh) anlatıyor: "Çok sıcak bir günde Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Bakiu'l-Garkad cihetine geçti. Arkasında yürüyen kimseler vardı. Bir ara ayak seslerini işitince bu ona ağır geldi ve içine bir kibir düşer endişesiyle yere oturdu, halkın kendisini geçmesini bekledi." [1]

 

ـ75 ـ6062 ـ246ـ حَدّثَنَا عَلِيُّ بْنُ مُحَمّدٍ. ثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنِ ا‘سْوَدِ بْنِ قَيْسٍ، عَنْ نُبَيْحٍ الْعَنَزِيِّ، عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِاللّهِ؛ قَالَ: كَانَ النَّبِيُّ # إذَا مَشَى، مَشَى أصْحَابُهُ أمَامَهُ، وَتَرَكُوا ظَهْرَهُ لِلْمََئِكَةِ.في الزوائد: رجال إسناده ثِقات .

 

75. (246) (6062)- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) yolda yürüyünce Ashab, onun önünde yürürler. Aleyhissalâtu vesselâm'ın sırtını meleklere bırakırlardı."[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/548.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/549.