* EVDE NAFİLE

 

ـ96 ـ1375 ـ409 -حَدّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، ثَنَا أَبُو ا‘ حْوَصِ، عَنْ طَارِقٍ، عَنْ عَاصِمِ ابْنِ عَمْرٍو؛ قَالَ: خَرَجَ نَفَرٌ مِنْ أهْلِ الْعِرَاقِ إِلَى عُمَرَ. فَلَمَّا: قَدِمُوا عَلَيْهِ، قَالَ لَهُمْ مِمَّنْ أنْتُمْ قَالُو: مَنْ أهْلِ الْعِرَاقِ. قَالَ: فَبِإذْنٍ جَءْتُمْ قَالوا: نَعَمْ. قَالَ: فَسَألُوه عَنْ صََةُ الرَّجُلِ فِي بَيْتِهِ. فَقَالَ عُمَرُ: سَألْتُ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ: أمَّا صََةُ الرَّجُلُ فِي بَيْتِهِ. فَنُورٌ. فَنَوِّرُوا بُيُوتَكُمْ.حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي الْحُسَينِ. ثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ جَعْفَرٍ. قَالَ: ثَنَا عَبْدُ اللّهِ بْنُ عَمْرٍو عَنْ زَيْدٍ بْنِ أَبِي أُنَيْسَةَ، عَنْ أَبِي إسْحَاقَ، عَنْ عَاصِمِ بْنِ عَمْرٍو، عَنْ عُمَيْرٍ، مَوْلىَ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ، عَنْ عُمَرَ بْنِ الخَطَّابِ، عَنْ النَّبِيّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، نَحْوَهُ.الحديث قد ذكره المصنف بطريقين. وفي الزوائد: مدار الطريقين عَلَى قاصم بن عمرو، وهو ضعيف، ذكره العقيلي فِي الضعفاء. وَقَالَ البخاري: لم يثبت حديثه.

 

409. (1375) (6396)- Asım İbnu Amr anlatıyor: "Irak ahalisinden bir grup, Hz. Ömer'e gitmek üzere yola çıktı. Yanına geldikleri vakit Hz. Ömer onlara:

"Siz kimlerdensiniz!? diye sordu. Onlar: "Biz Irak ahalisindeniz!" dediler. "İzinli olarak mı geldiniz?" dedi. Onlar: "Evet!" dediler. Onlar Hz. Ömer radıyallahu anh'tan kişinin evde kıldığı namazın hükmünü sordular. Hz. Ömer: "Ben Resûlullah'a bu hususta sormuştum da: "Kişinin evinde kıldığı namazı nurdur, öyleyse evlerinizi nurlandırın" buyurdu" dedi."[1]

 

ـ410 ـ6397 ـ1376 -حَدّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ،  وَمُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى. قَاَ: ثَنَا عَبْدُالرَّحْمَانِ بْنُ مَهّدِيِّ. ثَنَا سُفْيَانُ عَنِ ‘عْمَشِ عَنْ أَبِي سُفْيَانَ عَنْ جَابِرِ بْنِ بو عَبْدِاللّهِ عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَاَ : إِذَا قضى أحَدُكُمْ صََتَهُ، فَلْيَجْعَلْ لِبَيْتِهِ مِنْهَا نَصِيباً فإنَّ اللّه جَاعِلٌ فِى بَيْتِهِ من صَتِهِ خَيْراً.

 

410. (1376) (6397)- Ebu Saîdi'l-Hudrî anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Sizden biri namazını kılınca, ondan evi için de bir nasib ayırsın. Zira Allah Teâla hazretleri, onun evine, namazından bir hayır bırakır."[2]

 

ـ411 ـ6398 ـ1378 -حَدّثَنَا أبُو بَشْرٍ، بَكْرُ بْنُ خَلَفٍ. ثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مُهْدِيٍّ، عَنْ مَعَاوِيَةَ ابْنِ صَالِحٍ، عنِ الْعََءِ بْنِ الْحَارِثِ عَنْ حَرَامِ بْنِ مُعَاوِيَةَ، عَنْ عَمِّهِ عَبْدِ اللّهِ بْنِ سَعْدٍ؛ قَالَ: سَألْتُ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أُيُّمَا أفْضَلُ؟ الصََّةُ فِي بَيْتِي أوِ الصََّةُ فِي الْمَسْجِدِ؟ قَالَ أَ تَرَى إِلَى بَيْتِي؟ مَا أقْرَبَهُ مِنَ الْمَسْجِدِ! فَ‘نْ أُصَلِّيَ فِي بَيْتِي أحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أنْ أُصَلِّيَ فِي الْمَسْجِدِ. إَّ تَكُونَ صََةً مَكْتُوبَةً.فِي الزوائد: إسناده صحيح وَرِجَالُهُ ثقات.

 

411. (1378) (6398)- Abdullah İbnu Sad radıyallahu anh anlatıyor: "Ben Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a: "Evdeki namaz mı, mesciddeki namaz mı daha efdal?" diye sordum. Şu cevabı verdi:

"Evime bakmıyor musun, mescide ne kadar yakın! Farzlar hariç, evimde kılmam, benim nazarımda mescidde kılmamdan daha makbuldür." [3]

 

AÇIKLAMA:

 

Daha önce de geçtiği üzere, kişi farzlarını mescidde kılmalıdır, nafileleri de evinde. Nafileyi evde kılmak, mescidde kılmaktan efdaldir, faziletçe, sevapça üstündür. Çünkü riyadan uzaktır, ev halkı da namazı görerek ibret almakta, bilhassa; küçüklere güzel örnek olunmaktadır.[4]

 


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/96.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/96.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/96.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/97.