* BAYRAMDA TAKLİS (ÇALGI)

 

ـ386 ـ6373 ـ1302 -حَدَّثَنَا  سُوَيْدُ بْنُ سَعِيدٍ.  ثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ مُغِيرَةَ، عَنْ عَامِرٍ؛ قَالَ: شَهِدَ عِيَاضٌ ا‘شْعَرِيُّ عِيدًا بِا‘نْبَارِ، فَقَالَ: مَالِي َ أرَاكُمْ تُقَلِّسُونَ كَمَا كَانَ يُقَلَّسُ عِنْدَ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ.فِي الزوائد: هَذَا إسناد رجاله ثقات. وعياض ا‘شعري ليس له عند ابْنِ ماجة سوى هَذَا الحديث بل لم يخرج له أحد من أصحاب الكتب الخمسة ا‘صول.

 

386. (1302) (6373)- Âmir rahimehullah anlatıyor: "İyâz el-Eş'ârî, Enbâr'da bir bayram namazında hazır bulunmuştu. Şöyle dedi: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanında taklîs yapıldığı gibi sizi niye taklîs yapar görmüyorum?"[1]

 

ـ387 ـ6374 ـ1303 -حَدَّثَنَا  مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى. ثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ، عَنْ إسْرَائِيلَ عَنْ أَبِي إسْحَاقَ عَنْ عَامِرٍ عَنْ قَيْسِ بْنِ سَعْدٍ؛ قَالَ: مَا كَانَ شَىْءٌ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إَّ وَقَدْ رَأيْتُهُ. إَّ شَيْءٌ وَاحِدٌ. فإنَّ رَسُولَ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُقَلَّسُ لَهُ يَوْمَ الْفِطْرِ. قَالَ أَبُو الْحَسَنُ بْنُ سَلَمَةَ الْقَطَّانُ: ثَنَا  ابْنُ دِيزِيلَ. ثَنَا آدَمُ. ثَنَا شَيْبَانُ عنْ جَابِرٍ عَنْ عَامِرٍ. ح حَدَّثَنَا إسْرَائِيلُ عَنْ جَابِرِ. ح وَ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ نَصْرٍ . ثَنَا أَبُو نُعَيْمٍ . 

ثَنَا شَرِيكٌ، عَنْ أَبِي إسْحَاقَ، عَنْ عَامِرٍ نَحْوَهُ.فِي الزوائد: إسناد حديث قيس صحيح، ورجاله ثقات.

 

387. (1303) (6374)- Kays İbnu Sa'd radıyallahu anhüma anlatıyor. "(Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın vefatından sonra) O'nun sağlığında mevcut olan her şeyi gördüm, ancak biri hariç. Görmediğim bu şey de, Ramazan bayramında onun için yapılan taklisdir."[2]

 

AÇIKLAMA:

 

Taklîs, def refakatinde güfte söylemektir. Daha önce de geçtiği üzere, Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bazı fırsatlarda nezih bir tarzda neşe izhârını tecviz etmiştir. Bilhassa düğünlerde def refâkatinde bazı şiir ve güftelerin söylenmesi sünnet kılınmıştır. Habeşilerin bayramlarda kılınç kalkan oynamalarına izin verildiği, çocukların ve hatta -kadın dahil- büyüklerin bunları seyretmesine müsaade edildiği rivayetlerde gelmiştir, daha önce açıklandı. Mezhep imamları teğanni denen şarkı, türkü ve çalgıyı bir kısım kayıtlarla tecviz etmiştir. Şehevî duygulan tahrik eden, fuhşiyata teşvik eden, muhteva olarak meşru olmayan manalar taşıyan güfte ve çalgılar haram veya tahrimen mekruh addedilmiştir.[3]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/83.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/84.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/84.