* İLMİ TEBLİG

 

ـ67 ـ6054 ـ236ـ حَدّثَنَا مُحَمّدُ بْنُ إبْرَاهِيمَ الدِّمَشْقِيُّ. ثَنَا مُبَشِّرُ بْنُ إسْمَاعِيلَ الْحَلَبِيُّ، عَنْ مُعانِ بْنِ رِفَاعَةَ، عَنْ عَبْدِ الْوَهَابِ بْنِ بُخْتٍ الْمَكِّيِّ، عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »نَضَّرَ اللّهُ

عَبْداً سَمِعَ مَقَالَتِى فَوَعَاهَا، ثُمَّ بَلَّغَهَا عَنِّي. فَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ غَيْرَ فَقِىهٍ. وَرُبَّ حَامِلِ فِقْهٍ إلى مَنْ هُوَ أفْقَهُ مِنْهُ«.قال السندى: قد تكلم في الزوائد على بعض ا‘حاديث )من رقم ـ230 الى رقم ـ236( إ أن متونها ثابتة عند ا‘ئمة .

 

67. (236) (6054)- Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Allah benim sözümü işitip belleyen, sonra da onu benden (başkasına) ulaştıran kimsenin yüzünü kıyamet günü ağartsın. Zira nice ilim taşıyıcılar vardır ki, alim  değildir. Nice ilim taşıyıcıları ilmi, kendinden daha alim olana taşırlar."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Yukarıda kaydedilen son hadisler ilme, ilim talebine ve hadis rivayetine teşvik sadedinde varid olmuştur. Bu  bahisler  daha önce mükerrer olarak işlenmiştir, burada tekrar açıklama yapmaya gerek görmüyoruz.[2]

 

ـ68 ـ6055 ـ237ـ حَدّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ الْحَسَنِ الْمَرْوَزِيُّ. أنْبَأنَا مُحَمّدُ بْنُ أبِي عَدِيٍّ. ثَنَا مُحَمّدُ بْنُ أبِي حُمَيْدٍ. ثَنَا حَفْصُ بْنُ عُبَيْدِاللّهِ بْنِ أنَسٍ، عَنْ أنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: »إنَّ مِنَ النَّاسِ مَفَاتِيحَ لِلْخَيْرِ، مَغَالِىقَ لِلشَّرِّ. وَإنَّ مِنَ النَّاسِ مَفَاتِيحَ لِلشَّرِّ، مَغَالِيقَ لِلْخَيْرِ. فَطُوبى لِمَنْ جَعَلَ اللّهُ مَفَاتِيحَ الْخَيْرِ عَلى يَدَيْهِ. وََوَيْلٌ لِمَنْ جَعَلَ اللّهُ مَفَاتِيحَ الشَّرِّ عَلى يَدَيْهِ«.في الزوائد: إسناده ضعيف من أجل محمد بن أبي حميد، فإنه متروك .

 

68. (237) (6055)- Yine Hz. Enes  anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "İnsanlardan öyleleri vardır ki, onlar hayrın anahtarları, şerrin de sürgüleridir. Allah'ın, ellerine hayırın anahtarlarını koyduğu kimselere ne mutlu! Şerrin anahtarlarını Allah'ın ellerine koyduğu kimselere ne yazık!" [3]

 

ـ69 ـ6056 ـ238ـ حَدّثَنَا هرُونُ بْنُ سَعِيدٍ ا‘يْلِيُّ، أبُو جَعْفَرٍ. ثَنَا عَبْدُاللّهِ بْنُ وَهْبٍ. أخْبَرَنِي عَبْدُالرَّحْمنِ بْنُ زَيْدِ بْنِ أسْلَمَ، عَنْ أبِي حَازِمٍ، عَنْ سَهْلٍ بْنِ سَعْدٍ؛ أنَّ رَسُولَ اللّهِ # قَالَ: »إنَّ هذَا الْخَيْرَ خَزَائِنُ. وَلِتِلْكَ الْخَزَائِنِ مَفَاتِيحُ. فَطُوبى لِعَبْدٍ جَعَلَهُ اللّهُ مِفْتَاحاً لِلْخَيْرِ، مِغَْقاً لِلشَّرِّ. وَوَيْلٌ لِعَبدٍ جَعَلَهُ اللّهُ مِفْتَاحاً لِلشَّرِّ، مِغَْقاً لِلْخَيْرِ«.في الزوائد: إسناده ضعيف لضعف عبدالرحمن .

 

69. (238) (6056)- Sehl İbnu Sa'd (radıyallahu anh)  anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)  buyurdular ki:"(Size getirdiğim) bu hayır, bir kısım hazineler  mesabesindedir. Bu hazinelerin anahtarları vardır. Allah'ın, hayır için  bir anahtar, şerre karşı da sürgü kıldığı kimseye ne mutlu. Allah'ın şerre anahtar, hayra sürgü kıldığı kimseye de ne yazık!"[4]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/545.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/545.

[3] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/545.

[4] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 16/546.