* SABAH NAMAZINDA KUNUT

 

ـ370 ـ6357 ـ1242 -حَدَّثَنَا حَاتِمُ بْنُ نَضْرٍ الضَّبِّيُّ. ثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَعْلىَ، زُنْبُورٌ. ثَنَا عَنْبَسَةُ بْنُ عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللّهِ بْنِ نَافِعٍ عَنْ أبِيهِ عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ؛ قَالَتْ: نُهِىَ رَسُولُ للّهِ صَلَّي اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ القُنُوتِ فِي الْفَجْرِ.فِي الزوائد: إسناده ضعيف. قَالَ الدار قطنىّ: مُحَمَّد بن يعلى وعنبسة بن عَبْدُ الرَّحْمَنِ و عبد اللّه بن نافع، كلمن ضعفاء. و يصح لنافع سماع من أم سلمة.

 

370. (1242) (6357)- Ümmü Seleme radıyallahu anhâ anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm sabah namazında kunut yapmaktan nehyolundu."[1]

 

AÇIKLAMA:

 

Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, -bazı rivayetlerin sarahatine göre, Uhud savaşında dişlerinden isabet alınca, sabah namazlarında, son rek'atte semiallahu limen hamideh, Rabbena ve Lekelhamd dedikten sonra "Allahım, falana, falana ve falana lanet et" diye muayyen şahıslara lanet etmeye başlamıştı. Bunun üzerine "Kullarımın tedbir ve idaresinden senin elinde bir şeş yoktur ve sen onların inkârlarından mes'ul değilsin. Allah dilerse onlara tevbe nasip eder, dilerse, zalim oldukları için, azab verir" (Al-i İmran 128) mealinde ki ayette Resûlullah bu bedduadan men edilir.[2]


 

[1] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/75.

[2] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 17/75.